"Yeni normalde Türkiye avantajlı"
Ekonomist Cüneyt Başaran, Covid-19 sonrası dönemde Türkiye ekonomisi açısından çok fazla kötümser olmadığını, yeni normalde Türkiye’nin avantajlı ülke olabileceğini söyledi.
17 Mayıs 2020 - 16:02
Çukurova Genç İşadamları Derneği’nin pandemi döneminde başlattığı Bilgi Güçtür Online programının üçüncüsü Londra’dan ekonomist Cüneyt Başaran’ın katılımıyla yapıldı. Çukurova GİAD Başkanı Ömer Faruk Sakarya’nın moderatörlüğündeki programda, “Covid-19 Sonrası Yeni Normal Nasıl Olacak? Küresel Ekonomide Toparlanma Ne Şekilde Olacak? Hangi Sektörler Krizden Çabuk Çıkacak? Türkiye Ekonomisi Covid-19 Sonrası Yeni Normale Hazır mı?” konuları ele alındı. Çukurova GİAD üyeleri ve Çukurova GİAD Akademi mezunlarının katıldığı konferansta soruları da cevaplandıran Başaran, virüsün küresel ekonomiyi krize soktuğunu, küresel ekonomideki daralma, bütçe açığı ve kamu borcunun 2’nci Dünya Savaşı sonrası dönemden bu yana görülmediğini vurguladı.
KÜRESEL İŞSİZLİK
2020 sonunda ABD’de yüzde 12 dolayında beklenen işsizlik oranının 2009’da yaşanan kriz döneminden daha yüksek olduğunu belirten Başaran, “Covid-19 sonrası hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Son 35 yılın en büyük küresel işsizliği yaşanacak. Avrupa’da virüsten önce ortalama yüzde 7.4 olan işsizliğin, yıl sonunda ortalama yüzde 11 olması bekleniyor. Gelişmekte olan ülkelerde durum daha vahim olabilir. ABD ve Avrupa’da bütçe açığı ve kamu borçları 2. Dünya Savaşı sonrası seviyesine geri dönecek. Türkiye’de aslında 2020’ye yüzde 5 büyüme beklentisiyle başlamıştık. Ancak Covid-19 sonrası bu kez daralma beklentisine girildi. Türkiye’de işsizliğin de 2020 yılında yüzde 17’ye kadar çıkabileceği tahmin ediliyor” dedi.
SWAP ANLAŞMALARI
Virüsle birlikte tedarik zincirinde yaşanan sorunların tüm ülkeleri yeni arayışlara yöneltebileceğine değinen Başaran, şunları söyledi:
“Kriz sonrası ekonomi ve swap anlaşmaları olasılıklarına bakarak aslında Türkiye ile ilgili iyimserim. Covid-19,dünya imalat sanayinin yüzde 28’sinin bir ülkeye bağlı olmasının iyi bir şey olmadığını tüm dünyaya gösterdi. ABD müttefiklerini artırarak Çin’e olan bağımlılığını azaltmaya çalışıyor ve şirketlerine (Çin’den çıkın. ABD’ye gelin, Hindistan’a veya başka ülkeye gidin) diyor. O ülkelerden biri de bence Türkiye. Avrupa da,Çin’e karşı hem enerji koridoru, hem güvenlik açısından yeni bir ülke arayışı içinde. Bu ülke de yine Türkiye. Covid-19 sonrası ülkeler 3 blokta birleşiyor. 1’nci blok Çin, Rusya, Kuzey Kore, İran bloğu, 2’nci blok Brexit sonrası Avrupa bloğu. 3’üncü blok ABD’nin yeni kurduğu müttefikler bloğu. Benim tahminim 2 veya 3 nolu bloklardan birini seçeceğiz,o bloklar da yanlarında SWAP’ı da getirecek. Yeni normalde Türkiye’nin bazı avantajlarıolacak. Avrupa Çin’e bağımlılığı azaltmak istiyor ve elinde çok fazla oyuncu yok. Avrupa pazarı,Çin’in önünün kesilmesiyle bizim için daha avantajlı pazar olacak. Bu pazarı da korumak için katma değeri yüksek ürünlere yönelmemiz gerekiyor. Teknolojiden yararlanıp, maliyetleri düşürmemiz lazım. Yeni normalde sağlık, tarım, eğitim sektörleri ön planda. Türkiye’nin gıda ve imalat sanayinde iyi bir kaynak olduğu görüldü. Sağlık, tarım başta olmak üzere yapılacak stratejik yatırımlarla işgücüne de katkı sağlamalı, ama geleneksel yöntemlerden uzaklaşıp, teknolojiyi kullanmalı, ülkemiz için oluşacak avantajı en iyi şekilde kullanmalı, Covid-19’un etkisiyle yaşanan krizi fırsata çevirmeliyiz.”
KÜRESEL İŞSİZLİK
2020 sonunda ABD’de yüzde 12 dolayında beklenen işsizlik oranının 2009’da yaşanan kriz döneminden daha yüksek olduğunu belirten Başaran, “Covid-19 sonrası hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Son 35 yılın en büyük küresel işsizliği yaşanacak. Avrupa’da virüsten önce ortalama yüzde 7.4 olan işsizliğin, yıl sonunda ortalama yüzde 11 olması bekleniyor. Gelişmekte olan ülkelerde durum daha vahim olabilir. ABD ve Avrupa’da bütçe açığı ve kamu borçları 2. Dünya Savaşı sonrası seviyesine geri dönecek. Türkiye’de aslında 2020’ye yüzde 5 büyüme beklentisiyle başlamıştık. Ancak Covid-19 sonrası bu kez daralma beklentisine girildi. Türkiye’de işsizliğin de 2020 yılında yüzde 17’ye kadar çıkabileceği tahmin ediliyor” dedi.
SWAP ANLAŞMALARI
Virüsle birlikte tedarik zincirinde yaşanan sorunların tüm ülkeleri yeni arayışlara yöneltebileceğine değinen Başaran, şunları söyledi:
“Kriz sonrası ekonomi ve swap anlaşmaları olasılıklarına bakarak aslında Türkiye ile ilgili iyimserim. Covid-19,dünya imalat sanayinin yüzde 28’sinin bir ülkeye bağlı olmasının iyi bir şey olmadığını tüm dünyaya gösterdi. ABD müttefiklerini artırarak Çin’e olan bağımlılığını azaltmaya çalışıyor ve şirketlerine (Çin’den çıkın. ABD’ye gelin, Hindistan’a veya başka ülkeye gidin) diyor. O ülkelerden biri de bence Türkiye. Avrupa da,Çin’e karşı hem enerji koridoru, hem güvenlik açısından yeni bir ülke arayışı içinde. Bu ülke de yine Türkiye. Covid-19 sonrası ülkeler 3 blokta birleşiyor. 1’nci blok Çin, Rusya, Kuzey Kore, İran bloğu, 2’nci blok Brexit sonrası Avrupa bloğu. 3’üncü blok ABD’nin yeni kurduğu müttefikler bloğu. Benim tahminim 2 veya 3 nolu bloklardan birini seçeceğiz,o bloklar da yanlarında SWAP’ı da getirecek. Yeni normalde Türkiye’nin bazı avantajlarıolacak. Avrupa Çin’e bağımlılığı azaltmak istiyor ve elinde çok fazla oyuncu yok. Avrupa pazarı,Çin’in önünün kesilmesiyle bizim için daha avantajlı pazar olacak. Bu pazarı da korumak için katma değeri yüksek ürünlere yönelmemiz gerekiyor. Teknolojiden yararlanıp, maliyetleri düşürmemiz lazım. Yeni normalde sağlık, tarım, eğitim sektörleri ön planda. Türkiye’nin gıda ve imalat sanayinde iyi bir kaynak olduğu görüldü. Sağlık, tarım başta olmak üzere yapılacak stratejik yatırımlarla işgücüne de katkı sağlamalı, ama geleneksel yöntemlerden uzaklaşıp, teknolojiyi kullanmalı, ülkemiz için oluşacak avantajı en iyi şekilde kullanmalı, Covid-19’un etkisiyle yaşanan krizi fırsata çevirmeliyiz.”
FACEBOOK YORUMLAR