Can KÜÇÜKÖZKAN

Can KÜÇÜKÖZKAN

GERÇEKALEM

Güle güle Sayın Valim...

01 Ağustos 2021 - 03:55

Türkiye Cumhuriyeti'nin yetiştirdiği iyi bir devlet adamını, dışarıdan ne kadar sert görünse de, yufka yüreği ve içi insan sevgisi ile dolu olmasıyla farklı bir insandı.

Maalesef erken kaybettik.

Acı haberini yayınlamak dışında bir paylaşım yapmadım, çünkü ağzı olan konuşacaktı. Ki öyle de oldu.

Adana Valiliği döneminde çok yakından tanıma ve çalışma fırsatı bulduğum Sayın Hüseyin Avni Coş'u tanısaydınız, yazdıklarınızdan utanırdınız!..

Yazsam kitap olacak anılarımdan ve yaşadıklarımızdan bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum ki, ezbere konuşulanlara kulak asmayın.

Rahmetlinin arkasından veryansın edenlerin çoğunun, Vali Bey'i bir kere bile görmeyenlerden veya iletişim kurmayanlardan ibaret olduğunu hepiniz biliyorsunuz.

17 Ağustos 2011'deki Valiler kararnamesi ile Adana'ya atandığında Çukurova Üniversitesi Zeytin Gen Bahçesi'ne, fen lisesi yapımı ile ilgili sorunu kucağında buldu. Dönemin İl Özel İdare Genel Sekreteri Remzi Oğuz Yılmaz, bir gece operasyonuyla, gen bahçesine iş makinalarını soktu ve ağaçları kestirmeye başlayınca üniversite yönetimi ayaklandı.

Haberi ilk yapan ise Doğan Haber Ajansı'ndan çalışma arkadaşlarım, Murat Kibritoğlu ve Çilem Anıtkan'dı.

Haberin devamını ise ben takip ettim ve yıkılmak istenilen bölgenin gen bahçesi olduğu Bakanlık evrakları ile Hürriyet Çukurova Gazetesi'nde haber olunca, Vali Bey okulun başka bölgeye yapılması talimatını vermiş ve bu yanlışa 'dur' demişti.

Ancak, yanlış bilgilendirmeler nedeniyle, o dönemde birçok kez, ajansımız ve çalışma arkadaşlarımızla birlikte Vali Hüseyin Coş'la karşı karşıya gelmiştik.

O dönemde, FETÖ'cüler yerel yönetimleri ele geçirmeye çalışıyor, Vali Bey'in özel hayatı ve hatta çocuğuna kadar ailesinden herkese çirkin bir saldırı yapılıyordu. Değerli bir kardeşimi aradım (Halen kamuda görevli olduğu için adını yazmayacağım) Vali Bey'le görüşmem gerektiğini söyledim.

Aradan birkaç saat geçmeden Sayın Vali'yle makam aracında biraraya geldik ve hem kentin, hem de kendisinin üzerine kurulan kumpasları konuştuk.

Gen bahçesi haberlerimiz nedeniyle Vali Bey beni tanıdığını, aleyhlerinde çok haber yaptığımı belirtti. Ben de nezaket çerçevesinde, kendisinin yanlış bilgilendirildiğini, bu yanlış bilgileri verenlerin, özel hayatıyla ilgili kumpas kuran ve dedikodu yapanlarla birlikte hareket ettiğini anlattım.

Vali Bey, ertesi gün kahve içmeye davet etti ve tüm görüşmelerini iptal ederek, uzun süren bir görüşme yaptık.

Girişi uzun tuttum ancak bunu anlatmasam, yazdıklarımın anlamı olmayabilirdi.

Sayın Coş'un, eşini yazdılar, kızlarını yazdılar, eski eşini yazdılar, çirkin iftiralarla dolu mektuplar postaladılar...

Bunu, bırakın bir Vali'ye kime yapsanız, köpürür ve inanın Vali Bey'den çok daha fazlasını yapardı.

Vali Bey'e iftira atmak için üniversite öğrencilerinden tutun, burs ve para vaadine kadar tüm gerçekler ortaya çıkmasına rağmen Vali Bey, 'Adalet gereğini yapacaktır' demekle yetindi.

Oysa Vali'ydi ve yetkilerini kullanarak, kendisine kumpas kuranlara çok daha fazla şeyler yapabilirdi. Bunu kendisine söylediğimde ise; Bizim onlardan farkımız olmalı. Bu dediğini yaptığımızda onlardan ne farkımız kalır? sözlerini sarfetti.

Vali Bey, hakkında iftiralar ve gerçekle alakası olmayan iddialar yürütülürken, FETÖ'yle mücadele konusunda Türkiye'de ilk düğmeye basan kişi oldu. 

Önce Emniyet Müdürlüğü içerisindeki elebaşlarını görevden aldı, sonra da onlara uşaklık yapmayacağına inandığı ekip kurdu.

Vali Bey'e bürokratik ilk kumpas ise Konya'dan getirilirken ve sözde yakalanan roket başlıkları ile yapıldı. Kumpası kuranların tamamı şu anda FETÖ'cülükten cezaevinde...

Sonrasında, MİT TIR'ları operasyonu...

Devletin TIR'larına el koymak isteyen FETÖ'cüleri durdurdu ve TIR'a müdahale edildiği takdirde Özel Hareket Polisleri'ne 'vur' emri verdi. FETÖ'cü savcılara, hakimlere, askerlere geçit vermedi.

Türk subayının başına basanları tek tek tespit ettirip haklarında gereken cezaların verilmesini sağladı.

Evinin bahçesine 'Gezi Eylemleri' içerikli fotoğraflar ve dökümanlar bırakılarak gözdağı verilmeye çalışıldı. 

Devlete destek verenlerin evlerine işyerlerine polis baskınları ile tacizler yapıldı.

Vali Coş, bunların hiçbirine sessiz kalmayarak, tüm delil ve ipatların toparlanmasının ardından, ABD uşağı bu asalakları tek tek görevden aldı.

Büyükşehir Belediyesi'ni basmışmış!..

Vali Bey'in gerek ailesi, gerek özel hayatı ile ilgili tüm saldırıları Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz'ın yeğeni olan Cengiz Dinçer'in yaptığı anlaşılınca, Büyükşehir Belediyesi'ne, kamera kayıtları alınarak giriş yaptı ve Zihni Aldırmaz'dan yeğeninin yaptıklarının hesabının sorularak görevden almasını istedi. Zihni Aldırmaz, dedikodu, fitne ve fesat yuvasının kurucusu yeğeninin arkasında durunca da, Aldırmaz'ın bahsettiği diyaloglar gerçekleşti. Ki, bu ziyaretin tamamı kameralar ile kayıt altına alındı.

İnsanlık noktasına gelince; Valiliğin kapısında bekleyen çaresiz anne, oğlunu Vali Bey'e göstererek, uyuşturucu illetinden kurtarın diyerek talepti bulunurken ve daha sözleri tamamlanmadan, Vali bey ilgilileri arayıp, tüm tedavisinin yapılması talimatını verdi.

Her Cuma, namazdan sonra Vali Bey'in dostlarına, arkadaşlarına ayırdığı en kıymetli zamanlarıydı. Bunu tüm dostları bilir ve Vali Bey'in hatırını sormak için bugünü ve o saati beklerdi. Arayamayanları ise Vali Bey tek tek arardı. Bunların arasında, Aydın'da ayakkabı boyacısı, Kırklareli'ndeki simitçi de vardı. Ve hatta, bu dostlarını (Kendisinin bahsettiği şekilde yazıyorum) kızının düğününe de davet etti.

Bu kadar alçakgönüllü ve mütevazi birini daha tanımamıştım. Tanıdıkça hayranlığım da arttı.

Yaşanan talihsiz olayı konuştuğumuzda ise; kendisinin et, kemik ve sinir sistemlerinden yaratıldığını, talihsiz bir olay yaşandığını söylediğindi, yapılan saldırıların linç girişimi derecesine gitmesinin haksızlığını görmüş oldum.

Yanlış anlaşılmasın, küfürü tasvip etmiyorum. Ancak, şunu söylüyorum;

Sayın Hüseyin Avni Coş'un ailesine ve özel hayatına yapılan saldırılar, küfürler hanginize yapılsa sessiz kalırdınız? 

"Ben sessiz kalırdım, ağzımı açmazdım, tek bir hareket yapmazdım" diyen bir adım öne çıksın...

İyi bir devlet adamıydı, iyi bir vatanperverdi, iyi bir baba ve mükemmel bir dosttu.

Aramızdan erken ayrılmasının üzüntüsü ile kendisini saygıyla anıyorum.

Mekanın Cennet olsun Sayın Valim...

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum