Şehit oğlu Yoldaş: "Sivil direniş ruhu kalıcı hale getirilmelidir"
Diyarbakır'da görev yaptığı karakola düzenlenen hain saldırı sonucu 2004 yılında babası şehit olan Hamza Yoldaş, 15 Temmuz ruhunun gelecek nesillere intikal ettirilmesi gerektiğini belirterek, "15 Temmuz'un en önemli farkı, diğer darbe dönemlerinde ortaya çıkmayan bir sivil diriliş ve direniş ruhu 15 Temmuz'da ortaya çıktı. Bambaşka bir yıldönümü oldu" dedi.
16 Temmuz 2021 - 18:05
28 Temmuz 2004'de babası Abbas Yoldaş'ı vücuduna isabet eden 18 kurşunla vatana şehit veren iş insanı Hamza Yoldaş, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümünde Adana'da, Adana Şehitliğini ziyaret etti.
"Bambaşka bir yıldönümü oldu"
Darbelerin ve direnişlerin Türkiye'ye has bir durum olmadığını, kendi kuşağının da Türkiye'de başka darbeler yaşadığını ifade eden Yoldaş, "1980 darbesinde biz çocuktuk, az çok hissettik. Ama ondan sonrakilerin tamamını iliklerimize kadar yaşadık. Öncelikle 15 Temmuz'dan geriye doğru hafızamız çalışmaya başlıyor. O dönemde yaşadıklarımızı hatırlıyoruz ki 15 Temmuz'un en önemli farkı, diğer darbe dönemlerinde ortaya çıkmayan bir sivil diriliş ve direniş ruhu 15 Temmuz'da ortaya çıktı. Bambaşka bir yıldönümü oldu" diye konuştu.
15 Temmuz kalkışmasının ilk olmadığını, belki son da olmayacağını belirten Yoldaş bu nedenle bu ruhun yaşatılması gerektiğini bildirdi.
"Kimsenin darbeyi aklının ucundan geçirmemesi için çalışmalıyız"
Yoldaş, bu ruhun kalıcı bir toplumsal refleks haline getirilmesi gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi:
"Yeni nesillere intikal ettirilmesi lazım. Onunla ilgili sorumluluklarımızı hatırlıyoruz, bunun sorumluluğu omuzlarımıza biniyor. O yüzden diyoruz ki eğitim, kültür ve sanat faaliyetleriyle öğrenilmeye açık hale getirmeliyiz. Bizden sonraki kuşaklara bunu anlatmalıyız, öğretmeliyiz ki bu ülkede artık kimsenin darbeyi aklının bir ucundan geçirmemesi için çalışmalıyız. Kanımızın son damlasına kadar bu vatanı savunacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın."
"Bambaşka bir yıldönümü oldu"
Darbelerin ve direnişlerin Türkiye'ye has bir durum olmadığını, kendi kuşağının da Türkiye'de başka darbeler yaşadığını ifade eden Yoldaş, "1980 darbesinde biz çocuktuk, az çok hissettik. Ama ondan sonrakilerin tamamını iliklerimize kadar yaşadık. Öncelikle 15 Temmuz'dan geriye doğru hafızamız çalışmaya başlıyor. O dönemde yaşadıklarımızı hatırlıyoruz ki 15 Temmuz'un en önemli farkı, diğer darbe dönemlerinde ortaya çıkmayan bir sivil diriliş ve direniş ruhu 15 Temmuz'da ortaya çıktı. Bambaşka bir yıldönümü oldu" diye konuştu.
15 Temmuz kalkışmasının ilk olmadığını, belki son da olmayacağını belirten Yoldaş bu nedenle bu ruhun yaşatılması gerektiğini bildirdi.
"Kimsenin darbeyi aklının ucundan geçirmemesi için çalışmalıyız"
Yoldaş, bu ruhun kalıcı bir toplumsal refleks haline getirilmesi gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi:
"Yeni nesillere intikal ettirilmesi lazım. Onunla ilgili sorumluluklarımızı hatırlıyoruz, bunun sorumluluğu omuzlarımıza biniyor. O yüzden diyoruz ki eğitim, kültür ve sanat faaliyetleriyle öğrenilmeye açık hale getirmeliyiz. Bizden sonraki kuşaklara bunu anlatmalıyız, öğretmeliyiz ki bu ülkede artık kimsenin darbeyi aklının bir ucundan geçirmemesi için çalışmalıyız. Kanımızın son damlasına kadar bu vatanı savunacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın."
FACEBOOK YORUMLAR