"Salgın sürecinde tüp bebek tedavisi"
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, korona virüs salgını sürecinde gerekli önlemlerin alınması koşuluyla tüp bebek tedavisinin güvenli şekilde yapılabileceğini söyledi.
18 Ağustos 2020 - 13:29
Tüm dünyada etkili olan korona virüs binlerce çiftin anne baba olma hayalini de etkiledi. Çiftler salgın döneminde tedavilerini ertelemek zorunda kaldı. Mayıs ortasından itibaren Türkiye'de tüp bebek tedavileri yeniden başladı. Buna rağmen pek çok çift tedaviye başvurmakta tereddüt yaşamaya başladı.
Salgın döneminde tüp bebek tedavisinin gerekli önlemlerin alınması koşuluyla yapılabileceğine dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, "Zaten korona virüs olmasa bile diğer bulaşıcı hastalıkları da göz önünde bulundurup, tedavi olacak çiftlere herhangi bir hastalığın bulaşmaması için gerekli önlemleri alıyoruz. Bu dönemde tabii ki daha dikkatli olmak gerekiyor. Böyle bir salgın hastalık ortamında gerek hastanede gerek muayenehanede gerekse diğer ortamlarda hastalık bulaşmaması için maske kullanmaya, el temizliğine dikkat etmeye, elimizi yüzümüze, ağzımıza, burnumuza götürmemeye dikkat ediyoruz, hastalarımızın da dikkat etmesini istiyoruz" diye konuştu.
Tedavi sürecinde hastalarda bir hastalık belirtisi olup olmadığının dikkatle incelendiğini vurgulayan Prof. Dr. Faruk Buyru, "Hastaneye girişten itibaren hastanın ateşine bakılarak bu süreç başlıyor. İlk etapta öksürük, ateş, kırgınlık, karın ağrısı gibi herhangi bir hastalık belirtisi var mı diye hastaları sorguluyoruz. Daha sonra kan tetkikleri yapıyoruz ve en ufak bir enfeksiyon işaretinde tedaviyi iptal ediyoruz. Tüp bebek tedavi süreci yaklaşık 20 gün kadar sürüyor. Yumurtalıkları uyarma aşamasından itibaren hastayı en az 4-5 kez görüp, muayene ediyoruz. Bu süre zarfında ortaya çıkabilecek hastalık belirtileri veya şüpheli temasları dikkatle değerlendiriyoruz. Şüpheli durumlarda gerekli değerlendirmeleri yapıp karar veriyoruz" ifadelerini kullandı.
Hastanın anestezi alması gerektiği zaman korona virüs testi istediklerini belirten, Prof. Dr. Faruk Buyru, "Yumurta toplama işlemi yapılacaksa, hastaya anestezi yapılacaksa diğer kan tetkikleriyle beraber enfeksiyonla ilişkili testler de yapılıyor. Fakat bu testlerin hastalık olduğu halde negatif çıkma olasılığı da var. Yani hastalık olduğu halde normal çıkabiliyor. Bunu da göz önüne alıp mutlaka hastanın herhangi bir belirtisinin olup olmadığına bakmak gerekiyor. Tedavi süresince hastanın maske kullanması olmazsa olmazlardan. Ayrıca odanın havalandırılması, ameliyathanede daha seyrek hasta bulundurulması da hastalıktan koruyucu olarak bu dönemde uyguladığımız önlemler" şeklinde konuştu.
Tedavi sürecinde virüs testi pozitif olup tedaviyi yarıda bıraktıkları hastaları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Buyru, "Süreç devam ederken korona pozitif olup tedaviyi yarıda bırakan, ya da bizim tedaviyi iptal ettiğimiz hastalarımız oldu. Hastalığın embriyoya, gebelik olursa bebeğe etkisi, anneye etkisi ne olur, bu süreçte bu soruların cevabı bilinmiyor. Korona virüsle ilgili pek çok bilinmeyen var. Son çalışmalarda virüsün testisteki bazı hücrelere zarar vererek sperm yapımını bozduğu da gösterildi. Önümüzdeki dönemde virüsün doğurganlığa etkisi ile ilgili bilgi ve deneyimlerimiz de artacaktır" dedi.
Çiftlerin tedaviyi ertelemeden önce doktorları ile konuşup, geç kalıp kalmadıklarını değerlendirmeleri gerektiğine dikkat çeken Prof.Dr. Buyru, "Burada kilit nokta hangi hastaya bekle diyeceksiniz, hangi hastada acele edip tedavi yapacaksınız. Burada işin sanat kısmı, işin hekimle ilgili olan kısmı başlıyor. Yoksa tedavi dediğimiz süreç aşağı yukarı her merkezde birbirine yakındır. Fakat kime hangi tedaviyi yapacağınıza, kimde tedaviyi erteleyeceğinize ya da kimde elinizi çabuk tutup bir an önce sonuç almaya gideceğinize hekiminizle birlikte karar vermelisiniz. Tedavide geç kalınmaması gereken hastalarda da embriyo dondurma seçeneğimiz var. Yumurta sayısı az olan hastalarda en azından tedavinin ilk aşaması olan yumurta toplama işlemi yapılıp, elde edilen embriyolar dondurulabilir. Bu şekilde beklemenin dezavantajını da ortadan kaldırmak mümkün olabilir" açıklamalarında bulundu.
Salgın döneminde tüp bebek tedavisinin gerekli önlemlerin alınması koşuluyla yapılabileceğine dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, "Zaten korona virüs olmasa bile diğer bulaşıcı hastalıkları da göz önünde bulundurup, tedavi olacak çiftlere herhangi bir hastalığın bulaşmaması için gerekli önlemleri alıyoruz. Bu dönemde tabii ki daha dikkatli olmak gerekiyor. Böyle bir salgın hastalık ortamında gerek hastanede gerek muayenehanede gerekse diğer ortamlarda hastalık bulaşmaması için maske kullanmaya, el temizliğine dikkat etmeye, elimizi yüzümüze, ağzımıza, burnumuza götürmemeye dikkat ediyoruz, hastalarımızın da dikkat etmesini istiyoruz" diye konuştu.
Tedavi sürecinde hastalarda bir hastalık belirtisi olup olmadığının dikkatle incelendiğini vurgulayan Prof. Dr. Faruk Buyru, "Hastaneye girişten itibaren hastanın ateşine bakılarak bu süreç başlıyor. İlk etapta öksürük, ateş, kırgınlık, karın ağrısı gibi herhangi bir hastalık belirtisi var mı diye hastaları sorguluyoruz. Daha sonra kan tetkikleri yapıyoruz ve en ufak bir enfeksiyon işaretinde tedaviyi iptal ediyoruz. Tüp bebek tedavi süreci yaklaşık 20 gün kadar sürüyor. Yumurtalıkları uyarma aşamasından itibaren hastayı en az 4-5 kez görüp, muayene ediyoruz. Bu süre zarfında ortaya çıkabilecek hastalık belirtileri veya şüpheli temasları dikkatle değerlendiriyoruz. Şüpheli durumlarda gerekli değerlendirmeleri yapıp karar veriyoruz" ifadelerini kullandı.
Hastanın anestezi alması gerektiği zaman korona virüs testi istediklerini belirten, Prof. Dr. Faruk Buyru, "Yumurta toplama işlemi yapılacaksa, hastaya anestezi yapılacaksa diğer kan tetkikleriyle beraber enfeksiyonla ilişkili testler de yapılıyor. Fakat bu testlerin hastalık olduğu halde negatif çıkma olasılığı da var. Yani hastalık olduğu halde normal çıkabiliyor. Bunu da göz önüne alıp mutlaka hastanın herhangi bir belirtisinin olup olmadığına bakmak gerekiyor. Tedavi süresince hastanın maske kullanması olmazsa olmazlardan. Ayrıca odanın havalandırılması, ameliyathanede daha seyrek hasta bulundurulması da hastalıktan koruyucu olarak bu dönemde uyguladığımız önlemler" şeklinde konuştu.
Tedavi sürecinde virüs testi pozitif olup tedaviyi yarıda bıraktıkları hastaları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Buyru, "Süreç devam ederken korona pozitif olup tedaviyi yarıda bırakan, ya da bizim tedaviyi iptal ettiğimiz hastalarımız oldu. Hastalığın embriyoya, gebelik olursa bebeğe etkisi, anneye etkisi ne olur, bu süreçte bu soruların cevabı bilinmiyor. Korona virüsle ilgili pek çok bilinmeyen var. Son çalışmalarda virüsün testisteki bazı hücrelere zarar vererek sperm yapımını bozduğu da gösterildi. Önümüzdeki dönemde virüsün doğurganlığa etkisi ile ilgili bilgi ve deneyimlerimiz de artacaktır" dedi.
Çiftlerin tedaviyi ertelemeden önce doktorları ile konuşup, geç kalıp kalmadıklarını değerlendirmeleri gerektiğine dikkat çeken Prof.Dr. Buyru, "Burada kilit nokta hangi hastaya bekle diyeceksiniz, hangi hastada acele edip tedavi yapacaksınız. Burada işin sanat kısmı, işin hekimle ilgili olan kısmı başlıyor. Yoksa tedavi dediğimiz süreç aşağı yukarı her merkezde birbirine yakındır. Fakat kime hangi tedaviyi yapacağınıza, kimde tedaviyi erteleyeceğinize ya da kimde elinizi çabuk tutup bir an önce sonuç almaya gideceğinize hekiminizle birlikte karar vermelisiniz. Tedavide geç kalınmaması gereken hastalarda da embriyo dondurma seçeneğimiz var. Yumurta sayısı az olan hastalarda en azından tedavinin ilk aşaması olan yumurta toplama işlemi yapılıp, elde edilen embriyolar dondurulabilir. Bu şekilde beklemenin dezavantajını da ortadan kaldırmak mümkün olabilir" açıklamalarında bulundu.
FACEBOOK YORUMLAR