Pazarcık depremzedesi: "Çadırda yatmak bize lüks geldi"
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde depremzedeler için kurulan çadırkentte kalan 60 yaşındaki Hatun Altunizade, "İki gece dışarıda yattığımız için çadırda yatmak bize lüks...
09 Şubat 2023 - 00:45
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde depremzedeler için kurulan çadırkentte kalan 60 yaşındaki Hatun Altunizade, "İki gece dışarıda yattığımız için çadırda yatmak bize lüks geldi. Herkesten yardım bekliyoruz" dedi.
6 Şubat sabah saat 04.17'de 7,7 büyüklüğünde meydana gelen depremin merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Evleri hasar gören veya yıkılan binalarda kalamayan vatandaşlar ise ilçenin merkezine 2 kilometre uzaklığa kurulan çadırkentte konaklıyor. Söz konusu çadırkentte 400'ü aşkın çadırda 2 bin 500 depremzede ağırlanıyor. Depremzedelere her an su, sıcak yiyecek, bisküvi, kek ve çay temin ediliyor. Ortak tuvaletin kullanıldığı çadırkentte, bölgeye gelen yardım tırlarındaki malzemeler depremzedelere dağıtılıyor. Çadırkentte kalan depremzedeler, havanın -10 dereceyi bulmasından dolayı daha fazla ısıtıcı istiyor. Çadırlarda kaldıklarına şükreden depremzedeler İHA'ya konuştu.
"Çadırda yatmak bize lüks geldi"
60 yaşındaki depremzede Hatun Altunizade deprem anı yaşadığı esnada eşiyle beraber evde olduğunu belirterek, "O anları Allah düşmanıma yaşatmasın. Çok kötü bir gece yaşadık. Nasıl çıktığımızı bilmiyoruz. Çıktığımda komşular hep dışarıdaydı. Yan tarafımdaki bina yerle bir olmuştu. Kadın içerde adam dışardaydı. Evde yanıyordu üstelik. Şu anımıza şükrediyoruz. Çadırdayız. Çok şükür yardımlar da geldi. İki gece sokakta kaldık. Bir tarafta kar bir tarafta yağmur. O şekilde idare ettik. Artık yarına ne olacağını bilmiyoruz. Sürekli sallanıyoruz. O yüzden evlerimizde ne hasar var göremedik, bilmiyoruz. Allah razı olsun yardım edenlerden. Teyzemin torununu kaybettim Narlı'da. 24 yaşındaydı daha. Biz ilk depreme yakalandık. Evi hemen terk edemedik. Deprem durdu. Biz iki çelik kapı takmıştık. Deprem bitince biz çıkıp kaçtık. Bizim binadakilerin hepsi çıkmıştı. Eşimle yalnız evdeydik. İnsanlardan isteğimiz, ellerinden gelen yardımı yapmaları. Soğuk oluyor, üşüyoruz. Dün gece yine rahat uyuduk. İki gece dışarıda yattığımız için çadırda yatmak bize lüks geldi. Yardımlar eksik olmazsa iyi olur. Herkesten yardım bekliyoruz" diye konuştu.
"Çocuklar anne-baba, 'sallanacak mıyız?' diye soruyor"
Pazarcık çadırkentte bulunan 45 yaşındaki 3 çocuk babası Vakkas Ozanoğlu, "Ne yapacaklarını bilmiyor insanlar. Daha depremin şokunu atlatamamış insanlar var. Özellikle çocuklar anne-baba, 'sallanacak mıyız?' diye soruyor. 'Olaylar olacak mı?' diye soruyorlar. Benim üç tane çocuğum var" dedi. 7 yıldır Pazarcık'ta ikamet ettiği bilgisini veren depremzede Selim Aslanoğlu, "Böyle talihsiz bir olayı (deprem) yaşadık. Sağ olsun vatandaşlar bize yardımcı oluyor. Teşekkür ediyoruz hepsine. Gönderdikleri çadırlar için, hem AFAD'a hem de bizi düşünen vatandaşlara teşekkür ediyoruz. Çok şükür şu an gıda yönünden barınma yönünden bir eksiğimiz yok. Isınmada biraz problem yaşıyoruz. Çok şükür dışarıda değiliz" ifadelerini kullandı.
"Deprem anında kıyamet kopuyor diye düşündüm"
35 günlük bebeği olan 26 yaşındaki Aslanoğlu, deprem anında yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Deprem anında evimdeydim. Uyuyordum. Birden uyandım. Herhalde kıyamet kopuyor diye düşündüm. Elektrikler de yoktu. Bebeğimin beşiğini kontrol ettim. Onu orada bulamadım. Eşimin üstüne kapandım hemen. Ondan sonra depremin bitmesini bekledim. Çok uzun sürdü. 5. katta oturduğum için deprem esnasında aşağı inemezdim. Deprem bittikten sonra telefonun ışığını açarak etrafıma baktım. Dekorlar düşmüş, duvarlar düşmüş üstümüze. Bebeğimi ve eşimi alarak aşağı indim. Sağıma soluma baktığımda hiç ayakta bina yoktu. İnsanlar çığlık çığlığaydı."
"Pazarcık'ta köylere ulaşılamıyor, oraya yönelmeleri gerekiyor"
Durumlarının iyi olduğunu ifade eden Aslanoğlu, "Aslen Hataylıyız. Hatay bizden daha kötü durumda. Devletimizden ricamız, yoğunluğu biraz daha oraya verebilirlerse çok güzel olur. Pazarcık'ta arama kurtarmalar konusunda yardımcı olundu. Barınma ihtiyacını da bir şekilde karşıladılar. Köylere ulaşılamıyor hala. Devletimizden ricamız oraya yönelmeleri. Bizim bir problemimiz kalmadı şu an. Oralara yönelmelerini rica ediyoruz" dedi.
"Yardım tırlarına elektrikli soba bağışlasınlar"
Vatandaşlara, "Yardım tırlarına elektrikli soba bağışlasınlar" çağrısında bulunan Aslanoğlu, "En azından burada takıp ısınabiliriz onlarla. Biz evlerimize giremiyoruz. Evlerimizde var elektrikli soba ancak giremiyoruz. Eğer bize soba yardımında bulunulursa çok makbule geçer" diye konuştu.
"Hatay'ın fotoğraflarına baktığımda, 'bu benim memleketim olamaz' dedim"
Pazarcık'ta bulunan yakınlarının durumunun iyi olduğu bilgisini paylaşan Aslanoğlu, "Arkadaş çevremden kimse kalmadı. Hatay tarafındaki akrabalarımdan birinci derece yakınlarımda çok şükür bir kayıp yok. Ama biraz daha uzak çevremde kimse kalmadı, bitti. Hatay'ın fotoğraflarına baktığımda, 'bu benim memleketim olamaz' dedim. Böyle bir şey olamaz: Bütün şehir çökmüş, bitmiş" ifadelerine yer verdi.
"Bir arkadaşla beraber teyzeyi kucaklayıp aşağıya attık, öyle kurtardık"
Aslanoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Ekipler gelmeden önce insanlar birbirine kenetlenmişti. Biz binalardan indiğimizde yardıma muhtaç insanlar vardı. Koştuk onlara yardım için. Binadan indiğimde iki katlı bir binanın çöktüğünü hatırlıyorum. Binanın duvarları yana çökmüştü. Bir teyze yana yakıla yardım çığlıkları atıyordu. Bir arkadaşla beraber teyzeyi kucaklayıp aşağıya attık. Öyle indirdik ikinci kattan. Biz kurtardık."
"Gözlerimizi kapattığımızda birden o anlar geliyor aklımıza" diyen Aslanoğlu, "Kapkaranlık bir an. 'Tak tak tak' diye sesler. Bina beşik gibi bir sağa bir sola sallandı" diye konuştu.
"Bizi zorlayan şey soğuk"
Depremzede Ahmet Tuzluca, "Yaşlılar, çocuklar var. Soğuktan ne yapacağımızı bilmiyoruz. Battaniye, döşek vermeyle ısınmıyor insanlar. Ailemle birlikte kalıyorum. Toplamda 7 kişiyiz. Çocuklar da var içinde. Isıtıcı istiyoruz. Bizi zorlayan şey soğuk. Isınamıyoruz" ifadelerini kullandı.
"İlaç lazım bize ilaç"
AFAD gönüllüsü Batuhan Akbaş, Pazarcık çadırkente tuvalet yapılması gerektiğine dikkati çekerek, "Acilen buraya seyyar tuvalet lazım. Ayriyeten sağlık konusunda da eksiklerimiz var. Burada yaralı vatandaşlarımız var, enkazdan çıkan vatandaşlarımız var. Bunlar için ağrı kesici lazım. Antibiyotik ilaçlar lazım. Yarası olan var, kesiği olan var. Burada aşırı derecede ilaç malzemesine ihtiyacımız var. Ayriyeten vatandaşlarımız üşüyoruz. Onlara kıyafet yardımı da lazım. Zaten gereken merciler yardımları yapıyor. Ama ilaç lazım. İlaç lazım bize. Üç gündür buradayım. Karmakarışık burası. İhtiyaç sahiplerinin çadırlarını kuruyoruz. Hiçbir sıkıntımız yok. Tırlar yolda. Ondan yana sıkıntımız yok. Sadece ilaç eksiğimiz var" dedi.
6 Şubat sabah saat 04.17'de 7,7 büyüklüğünde meydana gelen depremin merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Evleri hasar gören veya yıkılan binalarda kalamayan vatandaşlar ise ilçenin merkezine 2 kilometre uzaklığa kurulan çadırkentte konaklıyor. Söz konusu çadırkentte 400'ü aşkın çadırda 2 bin 500 depremzede ağırlanıyor. Depremzedelere her an su, sıcak yiyecek, bisküvi, kek ve çay temin ediliyor. Ortak tuvaletin kullanıldığı çadırkentte, bölgeye gelen yardım tırlarındaki malzemeler depremzedelere dağıtılıyor. Çadırkentte kalan depremzedeler, havanın -10 dereceyi bulmasından dolayı daha fazla ısıtıcı istiyor. Çadırlarda kaldıklarına şükreden depremzedeler İHA'ya konuştu.
"Çadırda yatmak bize lüks geldi"
60 yaşındaki depremzede Hatun Altunizade deprem anı yaşadığı esnada eşiyle beraber evde olduğunu belirterek, "O anları Allah düşmanıma yaşatmasın. Çok kötü bir gece yaşadık. Nasıl çıktığımızı bilmiyoruz. Çıktığımda komşular hep dışarıdaydı. Yan tarafımdaki bina yerle bir olmuştu. Kadın içerde adam dışardaydı. Evde yanıyordu üstelik. Şu anımıza şükrediyoruz. Çadırdayız. Çok şükür yardımlar da geldi. İki gece sokakta kaldık. Bir tarafta kar bir tarafta yağmur. O şekilde idare ettik. Artık yarına ne olacağını bilmiyoruz. Sürekli sallanıyoruz. O yüzden evlerimizde ne hasar var göremedik, bilmiyoruz. Allah razı olsun yardım edenlerden. Teyzemin torununu kaybettim Narlı'da. 24 yaşındaydı daha. Biz ilk depreme yakalandık. Evi hemen terk edemedik. Deprem durdu. Biz iki çelik kapı takmıştık. Deprem bitince biz çıkıp kaçtık. Bizim binadakilerin hepsi çıkmıştı. Eşimle yalnız evdeydik. İnsanlardan isteğimiz, ellerinden gelen yardımı yapmaları. Soğuk oluyor, üşüyoruz. Dün gece yine rahat uyuduk. İki gece dışarıda yattığımız için çadırda yatmak bize lüks geldi. Yardımlar eksik olmazsa iyi olur. Herkesten yardım bekliyoruz" diye konuştu.
"Çocuklar anne-baba, 'sallanacak mıyız?' diye soruyor"
Pazarcık çadırkentte bulunan 45 yaşındaki 3 çocuk babası Vakkas Ozanoğlu, "Ne yapacaklarını bilmiyor insanlar. Daha depremin şokunu atlatamamış insanlar var. Özellikle çocuklar anne-baba, 'sallanacak mıyız?' diye soruyor. 'Olaylar olacak mı?' diye soruyorlar. Benim üç tane çocuğum var" dedi. 7 yıldır Pazarcık'ta ikamet ettiği bilgisini veren depremzede Selim Aslanoğlu, "Böyle talihsiz bir olayı (deprem) yaşadık. Sağ olsun vatandaşlar bize yardımcı oluyor. Teşekkür ediyoruz hepsine. Gönderdikleri çadırlar için, hem AFAD'a hem de bizi düşünen vatandaşlara teşekkür ediyoruz. Çok şükür şu an gıda yönünden barınma yönünden bir eksiğimiz yok. Isınmada biraz problem yaşıyoruz. Çok şükür dışarıda değiliz" ifadelerini kullandı.
"Deprem anında kıyamet kopuyor diye düşündüm"
35 günlük bebeği olan 26 yaşındaki Aslanoğlu, deprem anında yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Deprem anında evimdeydim. Uyuyordum. Birden uyandım. Herhalde kıyamet kopuyor diye düşündüm. Elektrikler de yoktu. Bebeğimin beşiğini kontrol ettim. Onu orada bulamadım. Eşimin üstüne kapandım hemen. Ondan sonra depremin bitmesini bekledim. Çok uzun sürdü. 5. katta oturduğum için deprem esnasında aşağı inemezdim. Deprem bittikten sonra telefonun ışığını açarak etrafıma baktım. Dekorlar düşmüş, duvarlar düşmüş üstümüze. Bebeğimi ve eşimi alarak aşağı indim. Sağıma soluma baktığımda hiç ayakta bina yoktu. İnsanlar çığlık çığlığaydı."
"Pazarcık'ta köylere ulaşılamıyor, oraya yönelmeleri gerekiyor"
Durumlarının iyi olduğunu ifade eden Aslanoğlu, "Aslen Hataylıyız. Hatay bizden daha kötü durumda. Devletimizden ricamız, yoğunluğu biraz daha oraya verebilirlerse çok güzel olur. Pazarcık'ta arama kurtarmalar konusunda yardımcı olundu. Barınma ihtiyacını da bir şekilde karşıladılar. Köylere ulaşılamıyor hala. Devletimizden ricamız oraya yönelmeleri. Bizim bir problemimiz kalmadı şu an. Oralara yönelmelerini rica ediyoruz" dedi.
"Yardım tırlarına elektrikli soba bağışlasınlar"
Vatandaşlara, "Yardım tırlarına elektrikli soba bağışlasınlar" çağrısında bulunan Aslanoğlu, "En azından burada takıp ısınabiliriz onlarla. Biz evlerimize giremiyoruz. Evlerimizde var elektrikli soba ancak giremiyoruz. Eğer bize soba yardımında bulunulursa çok makbule geçer" diye konuştu.
"Hatay'ın fotoğraflarına baktığımda, 'bu benim memleketim olamaz' dedim"
Pazarcık'ta bulunan yakınlarının durumunun iyi olduğu bilgisini paylaşan Aslanoğlu, "Arkadaş çevremden kimse kalmadı. Hatay tarafındaki akrabalarımdan birinci derece yakınlarımda çok şükür bir kayıp yok. Ama biraz daha uzak çevremde kimse kalmadı, bitti. Hatay'ın fotoğraflarına baktığımda, 'bu benim memleketim olamaz' dedim. Böyle bir şey olamaz: Bütün şehir çökmüş, bitmiş" ifadelerine yer verdi.
"Bir arkadaşla beraber teyzeyi kucaklayıp aşağıya attık, öyle kurtardık"
Aslanoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Ekipler gelmeden önce insanlar birbirine kenetlenmişti. Biz binalardan indiğimizde yardıma muhtaç insanlar vardı. Koştuk onlara yardım için. Binadan indiğimde iki katlı bir binanın çöktüğünü hatırlıyorum. Binanın duvarları yana çökmüştü. Bir teyze yana yakıla yardım çığlıkları atıyordu. Bir arkadaşla beraber teyzeyi kucaklayıp aşağıya attık. Öyle indirdik ikinci kattan. Biz kurtardık."
"Gözlerimizi kapattığımızda birden o anlar geliyor aklımıza" diyen Aslanoğlu, "Kapkaranlık bir an. 'Tak tak tak' diye sesler. Bina beşik gibi bir sağa bir sola sallandı" diye konuştu.
"Bizi zorlayan şey soğuk"
Depremzede Ahmet Tuzluca, "Yaşlılar, çocuklar var. Soğuktan ne yapacağımızı bilmiyoruz. Battaniye, döşek vermeyle ısınmıyor insanlar. Ailemle birlikte kalıyorum. Toplamda 7 kişiyiz. Çocuklar da var içinde. Isıtıcı istiyoruz. Bizi zorlayan şey soğuk. Isınamıyoruz" ifadelerini kullandı.
"İlaç lazım bize ilaç"
AFAD gönüllüsü Batuhan Akbaş, Pazarcık çadırkente tuvalet yapılması gerektiğine dikkati çekerek, "Acilen buraya seyyar tuvalet lazım. Ayriyeten sağlık konusunda da eksiklerimiz var. Burada yaralı vatandaşlarımız var, enkazdan çıkan vatandaşlarımız var. Bunlar için ağrı kesici lazım. Antibiyotik ilaçlar lazım. Yarası olan var, kesiği olan var. Burada aşırı derecede ilaç malzemesine ihtiyacımız var. Ayriyeten vatandaşlarımız üşüyoruz. Onlara kıyafet yardımı da lazım. Zaten gereken merciler yardımları yapıyor. Ama ilaç lazım. İlaç lazım bize. Üç gündür buradayım. Karmakarışık burası. İhtiyaç sahiplerinin çadırlarını kuruyoruz. Hiçbir sıkıntımız yok. Tırlar yolda. Ondan yana sıkıntımız yok. Sadece ilaç eksiğimiz var" dedi.
FACEBOOK YORUMLAR