Pandeminin vurduğu esnaf, destek istiyor
Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Talat Dinçer, korona virüs pandemisinin en fazla esnaf ve sanatkarı vurduğunu belirterek, acil destek olmazsa zaten kepenk indiren esnafın bir daha o kepengi açamayacağı uyarısında bulundu. "Devletimiz zor günler için var" diyen Dinçer, çok acil 2 yıl ödemesiz faizsiz kredi ve iş yeri kapalı olanlara doğrudan destek verilmesini istedi.
23 Eylül 2020 - 09:17
Mersin ESOB Başkanı Dinçer, korona virüs salgını nedeniyle çok zor günler geçiren esnaf ve sanatkarın sorunları ile beklentilerini İHA muhabirine anlattı. Pandemi sürecinde en büyük sıkıntıyı esnaf ve sanatkarın çektiğini vurgulayan Dinçer, korona virüs tedbirleri kapsamında evinde oturan memur veya işçiler bu süreçte maaşlarını almaya devam ederken, emek yoğun çalışan, ancak kazanarak geçimini sağlayabilen esnaf kesimine doğrudan bir destek yapılmadığı için esnafın çok sıkıntılı dönemler geçirdiğini söyledi.
Pandeminin Türkiye'de görülmeye başlandığı dönemde Mersin'de ilk etapta 30 bin esnafın iş yerinin kapandığına işaret eden Dinçer, "Bu günlerde kademeli olarak belli iş yerleri açılsa da şu an 10 binin üzerinde esnafımızın iş yeri fiilen kapalı ve iş yapamaz durumda. Bugün itibariyle okullar kapalı olduğu için kantinler kapalı, kırtasiyecilerimiz iş yapamıyor, servis araçlarımız evin önünde yatıyor. Bunların gelirleri çok düştü. Kumaşlar, okullara önlük diken giyim sektöründeki arkadaşlarımızın elinde kaldı, hepsi kesilmiş, dikilmiş, iadesi söz konusu değil. Onlar çok zor durumda. Öte yandan, düğün salonlarımız doğru dürüst çalışmıyor, düğünlere kısıtlama getirildi, 1 saate düşürüldü ve düğünler yapılmıyor. Bunun yanında bizim müzikli yerlerimiz hala kapalı. Kahvehanelerimiz açık ama oyun olmayınca kahvehanelerin büyük bir bölümü yine fiilen kapalı, çalışmıyor" dedi.
Yeni normalleş döneminde de hala esnafın büyük bir sıkıntı içinde olduğuna dikkat çeken Dinçer, bu esnafın büyük bir bölümünün iş yerlerinin kira olduğunu ve bu kiraların ödenemediğini kaydetti. Dinçer, "Ertelenen kredilerin ödeme zamanı geldi ama ortada bir ticaret olmadığı için bunu çıkaracak para yok. Bağ-Kur, SSK gibi sosyal güvenlik ve vergiyle ilgili ertelemelerimizde de önümüzdeki ay taksitler başlıyor. Bir normali ödeyeceğiz, bir erteleneni ödeyeceğiz. Ödemeler geldi ama iş yok, iş yerleri kapalı" diye konuştu.
Tüm sıkıntıların aşılabilmesi ve esnafın ayakta kalabilmesi için acil desteğe ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Dinçer, devletten ve hükümetten beklentilerini şöyle anlattı:
"Öncelikle bu insanların bu zor zamanında bu zorunlu giderlerini yapabilmek adına çok acilen faizsiz ve en az 2 yıl ödemesiz krediye ihtiyacımız var ki, bunlarla döndürebilelim. İkincisi, esnafımız hiçbir şekilde zaten sosyal güvenlikten de yararlanmadı, herkes evinde oturdu, bekledi; en azından şu süreç içerisinde sosyal güvenlik yüklerimizin en azından fonlardan karşılanması veya istenmemesi de en büyük taleplerimizden biri. Çünkü bugün bizim Bağ-Kur primi dediğimiz 4/B sigortalılarımızın ödemek zorunda olduğu aylık prim zaten bin 200 TL civarında. Esnaf evinde bir tencere kaynatacak parayı bulamazken, insanlar geçimini sağlayamazken bu yüklerin esnaftan istenmesi birçok esnafın kepengini bir daha açmamasına sebep olacak. Bu bakımdan şu an bile fiilen kapalı olan esnafımıza bir doğrudan destek istiyoruz. Biz hep şunu söylemiştik; 'bu insanlarımıza kapalı oldukları sürece bir asgari ücret tutarında destek olalım.' Devletimiz zor günler için var. Biz, 7 düvelde kimlere ne yardımlar yapmadık. Ama şimdi kendi esnafımız sıkıntıda. Kapalı olan esnafımıza ve gelir kaybına uğrayan esnafımıza kademeli de olsa kısmen doğrudan gelir desteği sağlamamız gerekiyor. Yoksa bu insanlar gerçekten bir daha ayağa kalkamayacak. Esnafın büyük sermayesi yok. Esnaf, halk deyimiyle 'elinden emekli' dediğimiz, çalışırsa ve iş yerinde bir işle uğraşırsa geçimini sağlayabiliyor. Onun dışında başka bir yerden gelirleri olmadığı için ayakta durmaları çok zor. Şu an 10 binin üzerinde esnafımız fiilen kapalı ve bunların kiraları geldi, geçti, diğer ödemeleri var, senetleri, çekleri var. İnsanlar geçen seneden yaza hazırlık yaptı, ödeme yükümlülüğünün içine girdi, hepsi ellerinde kaldı. Dolayısıyla bizim esnafımız doğrudan desteği hak ediyor. Bu bakımdan en azından faizsiz kredi, kapalı olan esnafa doğrudan destek, Bağ-Kur vergi primlerinin ödemelerini kapalı olduğumuz sürece en azından Hazine tarafından karşılanması en büyük taleplerimizin başında geliyor. Aksi takdirde küçük esnaf ayağa kalkamayacak. Bu taleplerimiz karşılanırsa esnafımız en azından bir nebze de olsa bu yükümlülüklerini yerine getirir, ayağa kalkmaya çalışır."
Pandeminin Türkiye'de görülmeye başlandığı dönemde Mersin'de ilk etapta 30 bin esnafın iş yerinin kapandığına işaret eden Dinçer, "Bu günlerde kademeli olarak belli iş yerleri açılsa da şu an 10 binin üzerinde esnafımızın iş yeri fiilen kapalı ve iş yapamaz durumda. Bugün itibariyle okullar kapalı olduğu için kantinler kapalı, kırtasiyecilerimiz iş yapamıyor, servis araçlarımız evin önünde yatıyor. Bunların gelirleri çok düştü. Kumaşlar, okullara önlük diken giyim sektöründeki arkadaşlarımızın elinde kaldı, hepsi kesilmiş, dikilmiş, iadesi söz konusu değil. Onlar çok zor durumda. Öte yandan, düğün salonlarımız doğru dürüst çalışmıyor, düğünlere kısıtlama getirildi, 1 saate düşürüldü ve düğünler yapılmıyor. Bunun yanında bizim müzikli yerlerimiz hala kapalı. Kahvehanelerimiz açık ama oyun olmayınca kahvehanelerin büyük bir bölümü yine fiilen kapalı, çalışmıyor" dedi.
Yeni normalleş döneminde de hala esnafın büyük bir sıkıntı içinde olduğuna dikkat çeken Dinçer, bu esnafın büyük bir bölümünün iş yerlerinin kira olduğunu ve bu kiraların ödenemediğini kaydetti. Dinçer, "Ertelenen kredilerin ödeme zamanı geldi ama ortada bir ticaret olmadığı için bunu çıkaracak para yok. Bağ-Kur, SSK gibi sosyal güvenlik ve vergiyle ilgili ertelemelerimizde de önümüzdeki ay taksitler başlıyor. Bir normali ödeyeceğiz, bir erteleneni ödeyeceğiz. Ödemeler geldi ama iş yok, iş yerleri kapalı" diye konuştu.
Tüm sıkıntıların aşılabilmesi ve esnafın ayakta kalabilmesi için acil desteğe ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Dinçer, devletten ve hükümetten beklentilerini şöyle anlattı:
"Öncelikle bu insanların bu zor zamanında bu zorunlu giderlerini yapabilmek adına çok acilen faizsiz ve en az 2 yıl ödemesiz krediye ihtiyacımız var ki, bunlarla döndürebilelim. İkincisi, esnafımız hiçbir şekilde zaten sosyal güvenlikten de yararlanmadı, herkes evinde oturdu, bekledi; en azından şu süreç içerisinde sosyal güvenlik yüklerimizin en azından fonlardan karşılanması veya istenmemesi de en büyük taleplerimizden biri. Çünkü bugün bizim Bağ-Kur primi dediğimiz 4/B sigortalılarımızın ödemek zorunda olduğu aylık prim zaten bin 200 TL civarında. Esnaf evinde bir tencere kaynatacak parayı bulamazken, insanlar geçimini sağlayamazken bu yüklerin esnaftan istenmesi birçok esnafın kepengini bir daha açmamasına sebep olacak. Bu bakımdan şu an bile fiilen kapalı olan esnafımıza bir doğrudan destek istiyoruz. Biz hep şunu söylemiştik; 'bu insanlarımıza kapalı oldukları sürece bir asgari ücret tutarında destek olalım.' Devletimiz zor günler için var. Biz, 7 düvelde kimlere ne yardımlar yapmadık. Ama şimdi kendi esnafımız sıkıntıda. Kapalı olan esnafımıza ve gelir kaybına uğrayan esnafımıza kademeli de olsa kısmen doğrudan gelir desteği sağlamamız gerekiyor. Yoksa bu insanlar gerçekten bir daha ayağa kalkamayacak. Esnafın büyük sermayesi yok. Esnaf, halk deyimiyle 'elinden emekli' dediğimiz, çalışırsa ve iş yerinde bir işle uğraşırsa geçimini sağlayabiliyor. Onun dışında başka bir yerden gelirleri olmadığı için ayakta durmaları çok zor. Şu an 10 binin üzerinde esnafımız fiilen kapalı ve bunların kiraları geldi, geçti, diğer ödemeleri var, senetleri, çekleri var. İnsanlar geçen seneden yaza hazırlık yaptı, ödeme yükümlülüğünün içine girdi, hepsi ellerinde kaldı. Dolayısıyla bizim esnafımız doğrudan desteği hak ediyor. Bu bakımdan en azından faizsiz kredi, kapalı olan esnafa doğrudan destek, Bağ-Kur vergi primlerinin ödemelerini kapalı olduğumuz sürece en azından Hazine tarafından karşılanması en büyük taleplerimizin başında geliyor. Aksi takdirde küçük esnaf ayağa kalkamayacak. Bu taleplerimiz karşılanırsa esnafımız en azından bir nebze de olsa bu yükümlülüklerini yerine getirir, ayağa kalkmaya çalışır."
FACEBOOK YORUMLAR