Koronavirüste anne ve bebek sağlığı

Doç. Dr. Hakan Kalaycı, korona virüsün gebe olan kadınlarda bağışıklık sistemi normal topluma göre baskılanmış olduğu için dikkatle yaklaşılması gereken bir durum olduğunu ancak şu ana kadar normal topluma göre enfeksiyon geçiş oranında bir artış bildirilmediğini, bu durumun muhtemelen bilgilerin daha düzenli olarak toplanması ve takiben kuvvetli bilimsel çalışmaların tamamlanmasından sonra açığa çıkacağını ifade etti. Normal toplumda olduğu gibi mutlaka gebelerin 2 metrelik sosyal mesafe kuralına uyması ve zorunlu olmadıkça sokağa çıkmaması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Kalaycı, doğum ve muayene gibi durumlarda çıkılması gerekiyorsa mutlaka maske takmaları gerektiğine dikkat çekti. Korona virüsün anne karnındaki bebeğe geçip geçmediğiyle ilgili şu ana kadar yüksek sayıda vaka sayısına ulaşan Çin, İtalya ve İspanya gibi ülkelerden bildirilen yayınlarda herhangi bir anne karnında geçişi gösteren bir kanıta ulaşılamadığını söyleyen Kalaycı, "Tabii ki her insanda olduğu gibi gebeler için de korona virüs enfeksiyonu bir risktir. Normal topluma göre azalmış bağışık yanıtı olan gebelerde, yaşlı popülasyonda, kanser hastaları ve kronik akciğer hastalarında daha riskli geçmesi beklenebilir ancak şu ana kadar gebelerde normal topluma göre daha ciddi bir enfeksiyon durumu bildirilmemiştir. Ayrıca gebeliğin doğasından kaynaklanan artmış damar içi pıhtı oluşum riskini korona virüs enfeksiyonu arttırmaktadır. Şu ana kadar düşük riskinde veya bebekte oluşacak yapısal bir anomali riskinde artış bildirilmemiştir" diye konuştu.

Doç. Dr. Hakan Kalaycı, hamilelikte korona virüse karşı korunma önlemlerini ise şöyle sıraladı:

"Sosyal mesafeyi koruyun. Mümkün olmadıkça sokağa çıkmayın.Sokağa çıkarken maske ve eldiven kullanın. Muayene periyotlarını doktorları ile görüşüp ayarlayın. İkili test, detaylı organ taraması gibi mecbur yapılması gereken testleri yaptırın. Gebeliği boyunca artmış bir riski veya bebeğinin gelişiminde bir sorun yoksa muayene aralıklarının bulunduğu yer korona virüs yaygınlığına göre ayarlanmalı. Eve misafir kabul etmeyin."

Gebe kadınların gebeliğin doğasından kaynaklanan azalmış bağışık yanıttan dolayı risk altında göründüğünü ancak şu ana kadar normal topluma göre bir risk artışı bildirilmediğine işaret eden Doç. Dr. Kalaycı, hamile kadınların korona virüs pozitifliği saptanan biri ile teması olmuşsa, öksürük, ateş, solunum zorluğu, yaygın vücut ağrısı, tat ve koku kaybı varsa test yaptırması gerektiğini kaydetti. Doç. Dr. Hakan Kalaycı, korona virüs pozitif çıkan gebeler hafif şekilde hastalığı geçiriyorlarsa evlerinde kendilerini izole edip takiplerini aile hekimleri ile yapabileceklerini ifade ederek, "Ancak durumu ilerleyen ateş, öksürük ve solunum zorluğu olanlar yatarak tedavi görmelidir. 32. gebelik haftasından önce takip doğru seçenek olmalıdır. Ancak 32 gebelik haftasından sonra hastalığın ciddiyetine göre doğum planlanabilir. Doğum yapacakları doğumhane izole bir ortamda olmalıdır. Doktor ve hemşireler özel ekipmanlarla doğuma girmelidir" şeklinde konuştu.

Covid-19 olduğundan şüphelenilen veya teyit edilen hamile kadınların sezaryen ile doğum yapabileceklerini kaydeden Doç. Dr. Kalaycı, ameliyathanelerin özel olarak belli şartlar altında hazırlandığını, tüm doktor ve hemşirelerin özel koruyucu kıyafetler ve ekipmanlarla operasyona girdiğini söyledi. Korona virüs olan kadınların bebeklerini emzirebileceklerini de vurgulayan Kalaycı, şunları kaydetti:

"Şu ana kadar emzirme ile ilgili bir bulaş bildirilmemiştir. Yeni doğan uzmanı, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ve ebeveynlerin ortak kararı ile emzirme kararı alınabilir. En çok korkulan emzirme sırasında temas yoğunluğundan dolayı bebeğe bulaş riskinin artmasıdır. Bu nedenle bazı parametrelere dikkat edilmelidir. Bebeğe, biberona ve emziklere dokunmadan eller iyice yıkanmalıdır. Emzirme sırasında öksürme ve hapşırmadan kaçınmalı. Bulaşı engellemek için mutlaka maske kullanılmalı. Sütün gelmesi için göğüs pompası kullanılıyorsa temizliği için başkasından yardım almalı."