Deprem, ameliyata engel olamadı
İzmir'de hastası Peyami Nalıncı'ya (63) katarakt ameliyatı yaparken depreme yakalanan Opr. Dr. Safiye Küçükgül'ün, hem hastayı hem ekibini sakinleştirerek ameliyatı tamamladığı ortaya çıktı.
06 Kasım 2020 - 11:38
Opr. Dr. Küçükgül, "Çok kötü sallanmıştık. Ancak hastamın gözü açıktı ve yarım kalırsa kör olma riski vardı. Bu riski göze alamazdık" dedi.
İzmir'de 30 Ekim'de meydana gelen, 114 kişinin hayatını kaybettiği, İdil, Elif, Ayda, Buse ve nicelerinin hayata tutunabildiği depremin ardından başlatılan arama kurtarma çalışmaları tamamlandı. Türkiye tek yürek olup yaraları sarmaya başlarken, o korkunç dakikalarda nelerin yaşandığı da günler sonra gün yüzüne çıkmaya başladı.
Kent Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Safiye Küçükgül'ün, binin üzerinde kişinin yaralanmasına yol açan şiddetli sarsıntıya elinde neşterle yakalandığı ortaya çıktı. 63 yaşındaki katarakt hastası Peyami Nalıncı'yı ameliyata başladıktan hemen sonra deprem olduğunu belirten Opr. Dr. Küçükgül yaşadıklarını şöyle anlattı; "Hastamızın sağ gözünde katarakt vardı, lens uygulayacaktım. 4 kişilik ameliyathane ekibimle birlikte saat 14.45 gibi ameliyata başladık. Lokal anestezi altındaki hastamızın bilinci açıktı. Birkaç dakika sonra çok şiddetli sarsılmaya başladık. Bugüne kadar bu kadar şiddetli bir deprem yaşamamıştım, bir yerler yıkılıyor diye düşündüm. İçinde bulunduğumuz bina da yıkılabilirdi. Korkmamak mümkün mü? Mikroskop ve masanın yer değiştirdiğini görmek bile insanı çok tedirgin ediyor. Ancak karşımda sorumluğunu aldığım hastam vardı. Çok kritik bir andaydık, o an doğru karar almak gerekiyordu. Hastamın gözü açıktı ve ameliyatı yarıda bırakmak körlük riski yaratacaktı. Sarsıntı anında önce elimdeki kesici aletleri güvene almıştım. Sarsıntının geçmesini bekledikten sonra ameliyata devam ettim. Hem ekibim hem de hastanın soğukkanlı davranması sayesinde ameliyatı artçı sarsıntılar eşliğinde sorunsuz tamamladık. Beklemek, ameliyatı ertelemek ciddi sorun yaratacaktı, şimdi hepimizin gönlü rahat" diye konuştu.
Öte yandan ameliyattan 3 gün sonra Opr. Dr. Küçükgül'e kontrol muayenesine gelen 2 çocuk babası Peyami Nalıncı da şunları söyledi; "Şoförlük yapıyorum. Sürekli araba kullanıyorum, gece ışıkları çok rahatsız ediyordu. Doktorum sağ gözümde katarak geliştiğini ve ameliyat gerektiğini söyledi. Deprem anında ameliyathanedeydim. Ameliyat öncesi bir sakinleştirici yapılmıştı. Sarsıntı başladığında birilerinin masaya çarptığını sandım. Ama sarsıntı şiddetlenip bir şeyler yere düşünce deprem olduğunu anladım.
Ben de ameliyatın ortasında kalakaldım. Sağ olsun doktorum ve ekibi panik yapmadılar. Ameliyatı bırakabilirlerdi de. Doktorum ameliyatımı tamamladı ve sonrasında evime geldim. Meğer çok büyük bir deprem olmuş. Hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa, yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı diliyorum. Bu zor dakikalarda ameliyatımı başarıyla gerçekleştiren doktoruma ve ekibine de çok teşekkür ediyorum."
İzmir'de 30 Ekim'de meydana gelen, 114 kişinin hayatını kaybettiği, İdil, Elif, Ayda, Buse ve nicelerinin hayata tutunabildiği depremin ardından başlatılan arama kurtarma çalışmaları tamamlandı. Türkiye tek yürek olup yaraları sarmaya başlarken, o korkunç dakikalarda nelerin yaşandığı da günler sonra gün yüzüne çıkmaya başladı.
Kent Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Safiye Küçükgül'ün, binin üzerinde kişinin yaralanmasına yol açan şiddetli sarsıntıya elinde neşterle yakalandığı ortaya çıktı. 63 yaşındaki katarakt hastası Peyami Nalıncı'yı ameliyata başladıktan hemen sonra deprem olduğunu belirten Opr. Dr. Küçükgül yaşadıklarını şöyle anlattı; "Hastamızın sağ gözünde katarakt vardı, lens uygulayacaktım. 4 kişilik ameliyathane ekibimle birlikte saat 14.45 gibi ameliyata başladık. Lokal anestezi altındaki hastamızın bilinci açıktı. Birkaç dakika sonra çok şiddetli sarsılmaya başladık. Bugüne kadar bu kadar şiddetli bir deprem yaşamamıştım, bir yerler yıkılıyor diye düşündüm. İçinde bulunduğumuz bina da yıkılabilirdi. Korkmamak mümkün mü? Mikroskop ve masanın yer değiştirdiğini görmek bile insanı çok tedirgin ediyor. Ancak karşımda sorumluğunu aldığım hastam vardı. Çok kritik bir andaydık, o an doğru karar almak gerekiyordu. Hastamın gözü açıktı ve ameliyatı yarıda bırakmak körlük riski yaratacaktı. Sarsıntı anında önce elimdeki kesici aletleri güvene almıştım. Sarsıntının geçmesini bekledikten sonra ameliyata devam ettim. Hem ekibim hem de hastanın soğukkanlı davranması sayesinde ameliyatı artçı sarsıntılar eşliğinde sorunsuz tamamladık. Beklemek, ameliyatı ertelemek ciddi sorun yaratacaktı, şimdi hepimizin gönlü rahat" diye konuştu.
Öte yandan ameliyattan 3 gün sonra Opr. Dr. Küçükgül'e kontrol muayenesine gelen 2 çocuk babası Peyami Nalıncı da şunları söyledi; "Şoförlük yapıyorum. Sürekli araba kullanıyorum, gece ışıkları çok rahatsız ediyordu. Doktorum sağ gözümde katarak geliştiğini ve ameliyat gerektiğini söyledi. Deprem anında ameliyathanedeydim. Ameliyat öncesi bir sakinleştirici yapılmıştı. Sarsıntı başladığında birilerinin masaya çarptığını sandım. Ama sarsıntı şiddetlenip bir şeyler yere düşünce deprem olduğunu anladım.
Ben de ameliyatın ortasında kalakaldım. Sağ olsun doktorum ve ekibi panik yapmadılar. Ameliyatı bırakabilirlerdi de. Doktorum ameliyatımı tamamladı ve sonrasında evime geldim. Meğer çok büyük bir deprem olmuş. Hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa, yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı diliyorum. Bu zor dakikalarda ameliyatımı başarıyla gerçekleştiren doktoruma ve ekibine de çok teşekkür ediyorum."
FACEBOOK YORUMLAR