CHP Sözcüsü Faik Öztrak'tan flaş açıklamalar
Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü Faik Öztrak koronavirüs salgınına ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP'li belediyelerin başlattığı bağış kampanyalarına yasak getirilmesine ilişkin konuşan Öztrak, "Erdoğan seçim sonuçlarını hala hazmedemiyor" dedi.
07 Nisan 2020 - 00:24
Cumhuriyet Halk Partisi Sözcüsü Faik Öztrak MYK gündemiyle ilgili basın açıklaması yaptı.
CHP'li belediyelerin koronavirüse karşı mücadele için başlattığı bağış kampanyalarına ambargo uygulayarak yasak getiren iktidara tepki gösteren Öztrak sert eleştirilerde bulundu.
Öztrak, "Belediyelerimizin bağış kampanyalarının Erdoğan tarafından neden yasaklandığını milletimiz iyi biliyor. Erdoğan, seçim sonuçlarını hala hazmedemiyor." diye konuştu.
Öztrak'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Bu tür salgınlarda en kritik gösterge bulaşma hızıdır. Türkiye'de ilk teşhisin üzerinden 27 gün geçti. Vaka sayısı 27 bini geçti. Ülkemizde salgın çok hızlı yayılıyor.
Daha katı önlemleri içeren 'evde tut' kararının olması gerektiğini hep ifade ettik. Sokağa çıkmanın kısıtlanması adına çağrı üstüne çağrı yaptık. 27 gün sonra nihayet 30 büyükşehir ve Zonguldak'ta giriş çıkışlar yasaklandı. 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı getirildi. Maske kullanımı zorunlu hale getirildi. Kuşkusuz bunlar gereklidir ancak bunlar yeterli değildir. İktidar sorunu çözmek yerine, sorunu geriden takip etmeyi tercih edioyr. Bir yandan trafiği keserken diğer yandan işçi servisleri işçi taşıyor.
İlçeler arasındaki hareketliliği durdurmadan salgınla mücadele etmek mümkün değil. Daha salgının başındayız. Daha işin başındayken yoğun bakım ünitelerinin doluluk oranı aşmış durumda.
'SOKAĞA YASAĞI İÇİN NE BEKLENİYOR?'
Sokağa çıkma yasağı için ne bekleniyor? 'Sen evinde otur aşını işini ben karşılayacağım' demek için ne bekleniyor Sayın Erdoğan? Herkes sizin gibi saraylarda köşklerde koruma altına alamıyor. Saraylardakiler 4 günde bir test yaptırırken, vatandaşımız test yaptırmayı bekliyor.
"SİGORTASIZ ÇALIŞAN GENÇLERİ NE YAPACAKSINIZ?"
İktidar bu salgında çalışma çağındaki nüfusu evde tutmakta kararlı görülüyor. İktidar önce 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı getirdi, ardından da 15-19 yaş arasında 1 milyon 385 bin gencin çalıştığını fark ediverdi, İçişleri Bakanlığı alel acele çıkardığı bir genelge ile kamu kurumlarında veya özel sektörde sigortalı çalışan 18-20 yaş arası gençlerin sokağa çıkmasına izin verdi. Ancak bu yaş aralığındaki gençlerimizin arasında sadece 470 bin genç sigortalı çalışıyor. 915 bin gencimiz kayıt dışı çalışıyor. Sokağa çıkması yasaklanan ancak sigortası olmadan çalışan gençlerimiz ne olacak? Onların evine kim ekmek götürecek? 470 bin sigortalı gence sen sağlığını düşünme çalış diyeceksiniz, ailelerinin ibadesini karşılamaktan kurtulacaksınız, sigortası olmadan çalışan gençleri ne yapacaksınız?
ERDOĞAN BAĞIŞ KAMPANYASI
Bizde ekektrik ve doğal gaz faturaları evlere gönderilmeye devam ediyor. Bir de evlere gönderilen İBAN numarası var. Bu pandemi zamanında millete İBAN verip para isteyen başka ülke var mıdır, sanmıyorum.
"17 YILDA 2 TRİLYON 346 MİLYAR DOLAR KAYNAK KULLANMIŞLAR, NEREYE GİTTİ BU PARALAR"
Yepyeni bir model, yeni İBAN modeliyle ekonomi literatüründe yeni bir Saray yerini sağlamlaştırıyor. Önceki hükümetler 79 yılda 713 milyar dolar kaynak kullanmış. Bunlar ise 17 yılda, 2 trilyon 356 milyar dolar, yani 3.5 katı kadar para kullanmışlar. Şimdi soruyorum nereye gitti bu paralar? Bu kadar apraya kadar, kasayı tüketmişler. Milletin bağışına zekatına göz dikmişler.
MASKE ENDİŞESİ
Maskeyi zorunlu kıldı, ama aynı açıklamada maskeleri nasıl satacaklarını açıkladılar. Sonra belediyelerimizin dağıttığı maskelerden dolayı olacak ki, sonra da bu kararlarından geri adım atmak zorunda kaldılar. Her hafta 5 maske dağıtılacakmış. Aslında her kararı, yarım yamalak alıp sonra düzeltmek zorunda kalıyorlar. Neden, çünkü tek adam iktidarı liyakatı bitirdi. Devletin kaybolan liyakatın sonucunu görüyoruz.
65 yaş üzerindeki vatandaşlarımız Erdoğan'ın söz verdiği kolonya ve maskeleri hala bekliyorlar. Dün alınan kararlar artık dağıtılmayacak.
Belediyelerdeki yönetim bize geçtikten sonra bağış toplamaya yasak getirdiler.
ERDOĞAN SEÇİM SONUÇLARINI HAZMEDEMİYOR
Belediyelerimizin bağış kampanyalarının Erdoğan tarafından neden yasaklandığını milletimiz iyi biliyor. Erdoğan, seçim sonuçlarını hala hazmedemiyor. Milletimizin birlik ve dayanışmayı sağlayacak bir cumhurbaşkanına acil ihtiyacı var. Bugün her zamankinden daha çok Türkiye'yi kucaklayacak bir cumhurbaşkanına ihtiyaç var.
2020'de 5 trilyon olacak. Hadi Avrupa'daki paketleri bıraktık, ABD'ki gibi milli gelirimizin yüzde 10'u kadar paket açsaydık 50 milyar olacaktı. İktidarın bütçede manevra alanı bırakmadığını artık sağır sultan biliyor.
Lüzumsuz harcamaları kesmek son derece önemli. Milletin geçmediği köprü, yol, uçmadığı havaalanı ödemelerini, yatmadığı hastanelerin ödemelerini bir yıl erteleyin dedik. Yurttaşlarımıza yardım etmek amacıyla bu kesime aktarın dedik. Katar emirinin sarayın uçaklarını satın bağışlayın dedik. Kanal İstanbul için ayrılan 70 milyarı maskeli müteahhitler için değil vatandaşımız için kullanın dedik.
Bunun için de para basmak gerek, ancak dövize kaçmasını önleyecek önlemleri almak gerek.
Biz buna benzer bir krizi 99 depremi sırasında yaşadık. Hem arz hem de talep durdu. Çünkü deprem, ülkenin üretim merkezini vurmuştu. Bizim o döenmki tecrübelerimiz böyle bi dönemden çıkabilmek için hem içeriye hem dışarıya derli toplu bir hikaye anlatmak için yeyerlityid. parasal genişlemeden çıkış stratejisinin ortaya konması gerek. Türkiye'nin teknik olarak güçlü 4 başı mağbur bir ekonomi programına ihtiyacı var. toplumun tüm kesimlerinin geniş mütabakatının sağlanması şart.
Orta vadeli programların başarıya ulaşması için aadil güvenilir, hiçbir kesimin adalet duygusunun rencide olmamasının gerektiğni gördük.
İNFAZ YASASI
Komisyonda infaz yasası ile ilgili olarak, hiçbir önerimiz dikakate alınmadk. Dlayısıyla bu yasyaı desteklemenin bizim için zor hale getirilmesi için ellerinden geleni iktidar kanadı yaptı. erodn da bu yasa hakkında bu güne kadar hiçbi eşy öslymeedi. 18in beş eylülünde söylediği ilkem de şudur devlete karşı işlenen suçlarda devlet affedici olabilir ama kişilere işlenen suçlarda devletin af yetkisi yoktur" bunu mu hala savunuyor...
"BUNLAR FETÖ TAKTİKLERİ"
Cumhurbaşkanları tarafından yürütülen bağış kampanyalarının tamamının vergiden indirilmesi söz konusu, dolayısıyla kurum ve kişilerin tamamının vergi matrahından indirmeleri söz konusu. Bu bağışların gerçek sayılması için, bu kişilerin vergi matrahından düşürülmesinden vazgeçmiş olması gerek.
Bunlar FETÖ taktikleri, onlar da himmete zorla toplarlardı. Şimdi de görüyoruz ki bağışlar da zorla toplatılıyor.
DEVLETİN DAĞITTIĞI MASKE YETERLİ Mİ
Maskeleri kime dağıtıyorsunuz? 'Sen sağlığını düşünme sokağa çık' dediklerinize dağıtıyorsunuz. Bu maskeler bir defalık kullanımı olan maskeler. Bari, dışarıya çıkanların sağlığını düşünün de, istedikleri kadar maskeye ulaşma imkanı verin.
"HAYATINI KAYBEDEN SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞEHİT STATÜSÜ VERİLMESİNE SICAK BAKIYORUZ"
Biz gerçekten fedakarca hizmet veren sağlık çalışanlarımıza her türlü desteğin verilmesinden yanayız. Çok ciddi bir salgınla karşı karşıyayız, en büyük risk altında olanlarımız da sağlık çalışanlarıdır. Bu virüsle mücadelede, sağlık çalışanlarımızın yaşamlarını yitirmeleri halinde şehit statüsünün verilmesine sıcak bakarız.
CHP'li belediyelerin koronavirüse karşı mücadele için başlattığı bağış kampanyalarına ambargo uygulayarak yasak getiren iktidara tepki gösteren Öztrak sert eleştirilerde bulundu.
Öztrak, "Belediyelerimizin bağış kampanyalarının Erdoğan tarafından neden yasaklandığını milletimiz iyi biliyor. Erdoğan, seçim sonuçlarını hala hazmedemiyor." diye konuştu.
Öztrak'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Bu tür salgınlarda en kritik gösterge bulaşma hızıdır. Türkiye'de ilk teşhisin üzerinden 27 gün geçti. Vaka sayısı 27 bini geçti. Ülkemizde salgın çok hızlı yayılıyor.
Daha katı önlemleri içeren 'evde tut' kararının olması gerektiğini hep ifade ettik. Sokağa çıkmanın kısıtlanması adına çağrı üstüne çağrı yaptık. 27 gün sonra nihayet 30 büyükşehir ve Zonguldak'ta giriş çıkışlar yasaklandı. 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı getirildi. Maske kullanımı zorunlu hale getirildi. Kuşkusuz bunlar gereklidir ancak bunlar yeterli değildir. İktidar sorunu çözmek yerine, sorunu geriden takip etmeyi tercih edioyr. Bir yandan trafiği keserken diğer yandan işçi servisleri işçi taşıyor.
İlçeler arasındaki hareketliliği durdurmadan salgınla mücadele etmek mümkün değil. Daha salgının başındayız. Daha işin başındayken yoğun bakım ünitelerinin doluluk oranı aşmış durumda.
'SOKAĞA YASAĞI İÇİN NE BEKLENİYOR?'
Sokağa çıkma yasağı için ne bekleniyor? 'Sen evinde otur aşını işini ben karşılayacağım' demek için ne bekleniyor Sayın Erdoğan? Herkes sizin gibi saraylarda köşklerde koruma altına alamıyor. Saraylardakiler 4 günde bir test yaptırırken, vatandaşımız test yaptırmayı bekliyor.
"SİGORTASIZ ÇALIŞAN GENÇLERİ NE YAPACAKSINIZ?"
İktidar bu salgında çalışma çağındaki nüfusu evde tutmakta kararlı görülüyor. İktidar önce 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı getirdi, ardından da 15-19 yaş arasında 1 milyon 385 bin gencin çalıştığını fark ediverdi, İçişleri Bakanlığı alel acele çıkardığı bir genelge ile kamu kurumlarında veya özel sektörde sigortalı çalışan 18-20 yaş arası gençlerin sokağa çıkmasına izin verdi. Ancak bu yaş aralığındaki gençlerimizin arasında sadece 470 bin genç sigortalı çalışıyor. 915 bin gencimiz kayıt dışı çalışıyor. Sokağa çıkması yasaklanan ancak sigortası olmadan çalışan gençlerimiz ne olacak? Onların evine kim ekmek götürecek? 470 bin sigortalı gence sen sağlığını düşünme çalış diyeceksiniz, ailelerinin ibadesini karşılamaktan kurtulacaksınız, sigortası olmadan çalışan gençleri ne yapacaksınız?
ERDOĞAN BAĞIŞ KAMPANYASI
Bizde ekektrik ve doğal gaz faturaları evlere gönderilmeye devam ediyor. Bir de evlere gönderilen İBAN numarası var. Bu pandemi zamanında millete İBAN verip para isteyen başka ülke var mıdır, sanmıyorum.
"17 YILDA 2 TRİLYON 346 MİLYAR DOLAR KAYNAK KULLANMIŞLAR, NEREYE GİTTİ BU PARALAR"
Yepyeni bir model, yeni İBAN modeliyle ekonomi literatüründe yeni bir Saray yerini sağlamlaştırıyor. Önceki hükümetler 79 yılda 713 milyar dolar kaynak kullanmış. Bunlar ise 17 yılda, 2 trilyon 356 milyar dolar, yani 3.5 katı kadar para kullanmışlar. Şimdi soruyorum nereye gitti bu paralar? Bu kadar apraya kadar, kasayı tüketmişler. Milletin bağışına zekatına göz dikmişler.
MASKE ENDİŞESİ
Maskeyi zorunlu kıldı, ama aynı açıklamada maskeleri nasıl satacaklarını açıkladılar. Sonra belediyelerimizin dağıttığı maskelerden dolayı olacak ki, sonra da bu kararlarından geri adım atmak zorunda kaldılar. Her hafta 5 maske dağıtılacakmış. Aslında her kararı, yarım yamalak alıp sonra düzeltmek zorunda kalıyorlar. Neden, çünkü tek adam iktidarı liyakatı bitirdi. Devletin kaybolan liyakatın sonucunu görüyoruz.
65 yaş üzerindeki vatandaşlarımız Erdoğan'ın söz verdiği kolonya ve maskeleri hala bekliyorlar. Dün alınan kararlar artık dağıtılmayacak.
Belediyelerdeki yönetim bize geçtikten sonra bağış toplamaya yasak getirdiler.
ERDOĞAN SEÇİM SONUÇLARINI HAZMEDEMİYOR
Belediyelerimizin bağış kampanyalarının Erdoğan tarafından neden yasaklandığını milletimiz iyi biliyor. Erdoğan, seçim sonuçlarını hala hazmedemiyor. Milletimizin birlik ve dayanışmayı sağlayacak bir cumhurbaşkanına acil ihtiyacı var. Bugün her zamankinden daha çok Türkiye'yi kucaklayacak bir cumhurbaşkanına ihtiyaç var.
2020'de 5 trilyon olacak. Hadi Avrupa'daki paketleri bıraktık, ABD'ki gibi milli gelirimizin yüzde 10'u kadar paket açsaydık 50 milyar olacaktı. İktidarın bütçede manevra alanı bırakmadığını artık sağır sultan biliyor.
Lüzumsuz harcamaları kesmek son derece önemli. Milletin geçmediği köprü, yol, uçmadığı havaalanı ödemelerini, yatmadığı hastanelerin ödemelerini bir yıl erteleyin dedik. Yurttaşlarımıza yardım etmek amacıyla bu kesime aktarın dedik. Katar emirinin sarayın uçaklarını satın bağışlayın dedik. Kanal İstanbul için ayrılan 70 milyarı maskeli müteahhitler için değil vatandaşımız için kullanın dedik.
Bunun için de para basmak gerek, ancak dövize kaçmasını önleyecek önlemleri almak gerek.
Biz buna benzer bir krizi 99 depremi sırasında yaşadık. Hem arz hem de talep durdu. Çünkü deprem, ülkenin üretim merkezini vurmuştu. Bizim o döenmki tecrübelerimiz böyle bi dönemden çıkabilmek için hem içeriye hem dışarıya derli toplu bir hikaye anlatmak için yeyerlityid. parasal genişlemeden çıkış stratejisinin ortaya konması gerek. Türkiye'nin teknik olarak güçlü 4 başı mağbur bir ekonomi programına ihtiyacı var. toplumun tüm kesimlerinin geniş mütabakatının sağlanması şart.
Orta vadeli programların başarıya ulaşması için aadil güvenilir, hiçbir kesimin adalet duygusunun rencide olmamasının gerektiğni gördük.
İNFAZ YASASI
Komisyonda infaz yasası ile ilgili olarak, hiçbir önerimiz dikakate alınmadk. Dlayısıyla bu yasyaı desteklemenin bizim için zor hale getirilmesi için ellerinden geleni iktidar kanadı yaptı. erodn da bu yasa hakkında bu güne kadar hiçbi eşy öslymeedi. 18in beş eylülünde söylediği ilkem de şudur devlete karşı işlenen suçlarda devlet affedici olabilir ama kişilere işlenen suçlarda devletin af yetkisi yoktur" bunu mu hala savunuyor...
"BUNLAR FETÖ TAKTİKLERİ"
Cumhurbaşkanları tarafından yürütülen bağış kampanyalarının tamamının vergiden indirilmesi söz konusu, dolayısıyla kurum ve kişilerin tamamının vergi matrahından indirmeleri söz konusu. Bu bağışların gerçek sayılması için, bu kişilerin vergi matrahından düşürülmesinden vazgeçmiş olması gerek.
Bunlar FETÖ taktikleri, onlar da himmete zorla toplarlardı. Şimdi de görüyoruz ki bağışlar da zorla toplatılıyor.
DEVLETİN DAĞITTIĞI MASKE YETERLİ Mİ
Maskeleri kime dağıtıyorsunuz? 'Sen sağlığını düşünme sokağa çık' dediklerinize dağıtıyorsunuz. Bu maskeler bir defalık kullanımı olan maskeler. Bari, dışarıya çıkanların sağlığını düşünün de, istedikleri kadar maskeye ulaşma imkanı verin.
"HAYATINI KAYBEDEN SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞEHİT STATÜSÜ VERİLMESİNE SICAK BAKIYORUZ"
Biz gerçekten fedakarca hizmet veren sağlık çalışanlarımıza her türlü desteğin verilmesinden yanayız. Çok ciddi bir salgınla karşı karşıyayız, en büyük risk altında olanlarımız da sağlık çalışanlarıdır. Bu virüsle mücadelede, sağlık çalışanlarımızın yaşamlarını yitirmeleri halinde şehit statüsünün verilmesine sıcak bakarız.
FACEBOOK YORUMLAR