Kıl Çadırında Profesörlüğe Yükselen Bir Bilim İnsanı Mehmet Ünal'ın Öz Yaşamı
Prof. Dr. Mehmet Ünal Hocanın Öz Yaşam Öyküsünden Önemli Mesajları
Cumhuriyetin 10 büyük eserinden biri olarak kabul edilen Çukurova Üniversitesinin bir mensubu olarak ne zaman üniversitemizde bir hocamızın bir makalesini veya başarılı bir çalışmasını okusam çok mutlu olur ve mutlaka hocalarımı candan kutlar ve sevinç duygularımı çoğunlukla yazarak diğer arkadaşlarım ile paylaşırım. Prof. Dr. Mehmet Ünal hocamın gazetelerde çıkan her biri birer ders niteliğindeki yazılarını okuyunca çok sevinir yazılarını çevremle de paylaşırdım. Üniversite rektörleri nasıl olmalı, birey ve toplum psikolojisi konularındaki yazıları öğretici olduğu kadar içinde yaşadığımız toplumun aynası niteliğindeydi. Hemen bütün yazıları tam da bam telli niteliğinde öz ve anlaşılır bir şekilde yazılmış düşün ve ufuk açıcı yazılarıydı.
Hocayı hep merak ederdim ancak yakın geçmişe kadar da tanışmamıştık. Ancak hocamı gıyaben tanıyor ve takdir de ediyordum. Mehmet Ünal hoca emekli olduktan sonra kendi otobiyografisini (öz yaşam hikâyesini) yazmış. Kendi imkânları ile bastırdığı ve eşe dosta imzalayarak verdiği kitabının bir kopyasını da bana da verdiler. Hem hocamla kısa süreliğine de olsa sohbet etmek hem de kitabını almaktan çok memnun oldum. Kitabı kısa sürede okudum. Mehmet hocanın kullandığı cümleler ve olaylara temelden bütünlüklü bakışı onun entelektüel yapısını hemencecik yansıtıyordu. Tabii hemen aklıma gelen hocanın gazete yazılarındaki bilgeliği ve analiz yeteneğinin aldığı eğitim ve kendini iyi yetiştirmesine bağlı olduğunu anladım. Ve anlatacak ve topluma bir şeyler katmak isteyen bir yolunu buluyor ve yaşama katkısını sunuyor. Yine anladım ki sözü olan ve yarına mesaj bırakmak isteyen herkesin kendi otobiyografisini yazması önemli ve hatta gereklidir. Kimileri özel yaşamı yazılmasa da olur diyebilir. Unutmayalım mezarlıklar insanların anlatmadığı ve sakladıkları sözüm ona sırları ile dolu. Biriktirilen bilgi, görgü ve tecrübeler paylaşılmamışsa ve kimse bundan yararlanmamışsa ne anlamı var ki! Bu bağlamda yararlı, iyi insan, kültürlü birikimi olan insan tek başına değil içinde bulunduğu toplumunda gelişmesi için bilgisini sevgisini acısını paylaşa insandır. Benciliğin ve kendine saklanan bilginin sonuç olarak gideceği yer mezarlıklarda toprak altında kullanılmayan sözüm ona “vazgeçilmez bilgi” olarak kaybolur gider.
Mehmet hocam kitabında kısaca geldiği toprakları ve çocukluk yıllarındaki yaşamı ve ailesinin sosyal ve ekonomik yapısı hakkında bilgi vermektedir. Mehmet Ünal hocam Mersine bağlı Gülnar kasabasında kıl çadırda doğmuş memleketin efendisi köylü çocuğu. Babasının ufkunun açık olduğu ve eğitime önem veren bir yapıda olduğu anlaşılıyor hocanın m anlatımlarından. Her cümlesi özenle seçilmiş olan kitabı birkaç konuda mesajlar yüklü. Bir Yörük çocuğunun yokluk ve yoksunluk içinde Cumhuriyetin sağladığı fırsat eşitliğinden yararlanarak Gülnar-Mersin ve Ankara’da tıp eğitimini başarı ile tamamlar ülkemizin en prestijli Tıp Fakültesi olan Hacettepe Üniversitesinde psikiyatri uzmanlığını yapar ve öğretim üyesi olarak ülkemizin en zorlu alanı olan insan ruh sağılığı alanında çalışır. Mehmet hoca tam da o dönemde Hacettepe Üniversitesinde halen kitapları ve önerileri ciddiyetle izlenen Prof. Dr. Özcan Köknel ve Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu gibi ülkemizin yetiştirdiği çok değerli hocalar ile çalışmış. Söz konusu hocalarımın kitaplarını gençliğimde okumuştum. Özcan hocanın “Kişilik” ve “İnsanı Anlamak” kitapları okunması gereken kitaplardır.
Kitapta hocanın dolu dolu yaşamında karşılaştığı sorunların üstesinden akılcı yaklaşımla geçtiğini görüyoruz. Birçok alanda olduğu gibi meslek hayatında muanehanesine gelen hastalarından öğrendiklerini de ince ince anlatarak toplumuzun kültürü ve eğitim düzeyi hakkında da bilgileri önyargısız, yansız, nesnel ve içten bir dille anlatabilmiştir. Prof. Dr. Mehmet Ünal hoca öz yaşam kitabı akıcı duru bir dille yazılmış, kitabı bu bağlamda çok öğretici bilgiler içermektedir.
Hocanın öz yaşamından anlaşılacağı gibi hoca iyi bir eğitim almakla kalmamış ülkesinin içinde geçtiği süreçleri de yakında izlemiş ve kendi analizlerini de kitabında özlü olarak işlemiştir. Mehmet hoca aktif yaşamında meslek örgütünün örgütlenmesinde yer almış ve ülkemize sağlıklı hizmet etmenin önemini de vurgulamaktadır.
Hoca mesleki çalışmasında toplumun ruh sağlığı ile ilgili görüşlerini yaşadığı anekdotları ve vermek istediği mesajları kitabında ustalıkla verdiğini görüyoruz. Toplumsal ve ulusal çıkarları her zaman kişisel çıkarlarının üstünde tutmuş ve ülkemizin aydınlık geleceğine inandığı demokrasi kavramına ve gereklerine içtenlikle inanmış bir aydın ı tutumu takınmıştır.
Hoca bilimsel çalışmaları yanında ulusuna ve yurduna olan sorumluklarını yerine getirmede gerek mesleki alanda ve gerekse düşünsel alanda görüşlerini ülkenin ciddi siyah-beyaz fikir gazete ve dergilerinde yayınlayarak topluma vermek istediği mesajları kendi mesleki alanındaki bilgiyi de işleyerek vermeye çalışmıştır. 1970, 1980 ve 2000’li yılarda yaşanan derin siyasal-sosyal ve ekonomik kırılmaların toplum üzerindeki etkilerini mesleğinin bilinci ile görmüş ve satır aralarında yanlışları da vurgulamaktadır.
Hoca bu tutumunu ve hayata hangi pencereden baktığını kitabına aldığı anekdot, şiir ve öz deyişleri ile açıkça ortaya koymaktadır. Hoca kitabının sonlarında yaşamımızı anlamlandıran ülkemizin önemli düşünürlerinin özlü söz ve ifadelerini yerli yerine işlemiştir. Kitabındaki bu paylaşımlar bile hocanın nasıl bir dünya hayali kurmak istediğini ortaya koymaktadır.
Hoca tip eğitimi sonrası bir süre Antakya’da bir kasabada doktorluk yapar. Ve Eczanenin olmadığı oradaki zorlu koşullara göğüs germiş ve vatandaşa kendi olanakları ile ilaç temin etmeyi üstlenmiştir. Hacettepe’deki öğretim üyeliği sonrası Ç.Ü. Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü’nde göreve başlar. Asıl üretkenliğini ve toplumsal hizmetlerini Adana’da sürdürür. Evet, Toros dağlarının güney yamacından Yörük Türkmen Kökenli Prof. Dr. Mehmet Ünal hocanın başarılı eğitimi ve toplumsal hizmetlerini ve kendi penceresinden insanımızın ruh salığı ve üniversite hakkındaki kaygılarını bütünsellikli anlatımı ile anı yazmak isteyenler için ayrı bir model kitap olabilir.
Hocam emeklilik sonrası kendi öz yaşam öyküsünü, bütünlüklü olarak görmek istediği toplum yapısının kurulmasına yararlı olduğuna inandığı hayata bakış açısını da içeren yaşam tecrübelerini aktarmış. Zihni açık, farkındalığı olan, bilinçli ve disiplinli bir yaşam yolculuğunun her aşamasında öğrendiklerini ustalıkla anlatılmış kitabı severek ve öğrenerek okudum. Hocamla aynı üniversitede çalışmış ve fikirlerini öğrenmiş olmak ile övünç duyuyorum.