MTSO Başkanı Kızıltan: Türkiye'nin geleceği planlanmalıdır

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Türkiye'de yatırımların artık ülke sathına yayılması gerektiğini belirterek, "Yatırımlar, bölgelerin stratejik, jeopolitik, coğrafi, iklim, toprak yapısı, yeraltı ve yerüstü kaynakları değerlendirilebilecek şekilde yayılması gerekmektedir. Türkiye'nin geleceği artık planlanmalıdır" dedi.

MTSO Başkanı Kızıltan, bir açıklama yaparak, korona virüs (Covid-19) salgını sonrası Türkiye'nin karşı karşıya kalacağı muhtemel gelişmeleri değerlendirdi. Kısa sürede yayılıp dünya çapında bir pandemi haline gelen Covid-19'un, dünyada hiçbir ülkenin bu çapta olumsuz sonuçlar doğuracağını beklemediği bir durum olduğuna dikkat çeken Kızıltan, Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bile çaresizliğini gördük. Türkiye olarak salgınla etkin mücadelemiz ve üretim sektörlerinin üretmeye devam etmesiyle hiçbir konuda arz sorunu yaşamayan bir Türkiye manzarası bize umut verdi ifadelerini kullandı.

KOBİ'LERİN FİNANSMAN SORUNU KREDİLERE BAĞLI ÇÖZÜLMEMELİ
Türkiye'nin üretim alt yapısı ve yeteneğinin hayli yüksek olduğunu vurgulayan Kızıltan, ancak salgın sonrası normalleşmeyle istihdam ve finansmanın, önemli bir sorun olarak ortaya çıkacağına işaret etti. Türkiye'nin, bu sorunların çözümü yönünde hazırlıklı olması gerektiğinin altını çizen Kızıltan, şunları kaydetti:

Şu anda özellikle küçük esnaf ve işletme boyutunda hem patronlar hem de işçileri işsiz kalmış durumda. KOBİ'lerimizin ertelenen, ötelenen ödemeleri, vergileri, kredileri, kiraları gibi her şeyin üst üste birikeceği ve çok ağır yüklerin oluşacağı gerçeği ortada. Normalleştiğimizde o yüklerle nasıl baş edebileceğimizin hesaplarının şimdiden yapılmış olması gerekiyor. O gün geldiğinde Türkiye nasıl bir mali tablo, istihdam ve toplumsal sorunla karşılaşacak, bunun bir analizi, hesaplaması ve yol haritası mutlaka yapılmalıdır. O gün geldiğinde hazırlıklı olmalıyız. Artık KOBİ'lerimizin finansman sorununu kredilere bağımlı olarak değil de farklı yöntemlerle çözmemiz gerekiyor. KOBİ'lerimizi sağlam sermaye ve finansman koşullarına kavuşturmamız lazım. Bunun da ortaklıkların kurulmasının teşvik edilmesiyle mümkün olabileceğini düşünüyorum.

MERSİN; TARIM VE TURİZMDE AVANTAJLI DURUMDA OLACAKTIR
Mersin'in, virüsle mücadelede Türkiye'de en iyi durumdaki illerden birisi olduğunu belirten Kızıltan, bunun, turizm açısından önemli bir avantaj olacağını dile getirdi. Kentin tarımda da çok avantajlı bir durumda olduğunu ifade eden Kızıltan, Tarım sektörümüzden aldığım izlenimler de böyle. Avrupa'da salgınla ilgili büyük bir kriz yaşandı. Tarımda bize rakip olan İspanya, İtalya, Portekiz gibi ülkeler tarımda duraksama yaşadı. Biz ise aldığımız önlemlerle bu sıkıntıyı yaşamayarak üretmeyi sürdürdük. Türkiye'nin virüsle mücadelede karnesinin temiz olması da Avrupa'da dikkat çekiyor. Bu nedenle tarım ürünlerimizin Avrupa'da iyi pazar bulacağı ümidi bende çok yüksek değerlendirmesini yaptı.

ÜRÜNLERİMİZİ E-TİCARETE UYGUN DURUMA GETİRMELİYİZ
Salgın sürecinde e-ticaretin önünün açıldığına da işaret eden Kızıltan, Ürünlerimizi e-ticarete uygun duruma getirmemiz gerekiyor. İyi ambalajlı, kaliteli ve ilgi çekici markalarla e-ticaret pazarında yüksek bir paya sahip olabiliriz. Lojistik olarak hiçbir sıkıntı çekmeyiz, çünkü Mersin'de lojistik sektörü çok gelişmiştir. Diğer bir önemli nokta, Avrupa artık çok uzaklarda değil de daha yakınında, daha kontrol edebileceği bölgelerde, tanıdığı bölgelerde üretimlerini yaptırmak isteyecektir. Böyle bir düşünce hakim olmaya başladı. Türkiye'nin hem üretim altyapısı hem teknolojik gelişimi hem de nitelikli insan sayısının yüksek olması, Avrupalının yeni üretim merkezinin Türkiye olabileceğinin işaretlerini veriyor. İyi değerlendirmeliyiz dedi.

YENİ PLANLI, BÜTÜNLEŞİK EKONOMİK BÖLGELER OLUŞTURMALIYIZ
Türkiye'de yatırımların artık ülke geneline yayılması gerektiğini de kaydeden Kızıltan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Ülkemizde artık yatırımlar ve ekonominin Türkiye'nin tüm sathına bölgelerin stratejik, jeopolitik, coğrafi, iklim, toprak yapısı, yeraltı ve yerüstü kaynakları değerlendirilebilecek şekilde yayılması gerekmektedir. Türkiye'nin geleceği artık planlanmalıdır. Yerel dinamiklerin düşünceleri, önerileri, raporları değerlendirilmeli ve karar süreçlerinin içine alınmalıdır. Yeni planlı bütünleşik ekonomik ve endüstriyel bölgeler oluşturmalıyız. Örneğin, MTSO olarak sürekli dile getirdiğimiz Çukurova Bölgesel Yatırım ve Kalkınma Planı yaparak Çukurova'yı uluslararası alanda güçlü bir ekonomik bölge yapmanın peşindeyiz.