Ahlaklı bir siyaset getirmek istiyoruz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yeni bir siyaset, ahlaklı bir siyaset anlayışını bu coğrafyaya getirmek istiyoruz. Ama bunu biz tek başımıza yapamayız. Beraber yapacağız.
Esnafın derdini anlatacak makam yok. Bunu kurmak çok mu zor. Anayasa da esnaf korunacak diyorlar ama koruyacak makam yok. Esnaf bakanlığı olacak ki esnafın makamı olsun dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir dizi toplantı ve açılış için dün akşam saatlerinde hava yoluyla Adana'ya geldi. Sabah saatlerinde CHP il ve ilçe yönetiminin yanı sıra Tabipler Odası Yönetim Kuruluyla basına kapalı görüşme gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, daha sonra babası vefat eden eski CHP Milletvekili Aytuğ Atıcı'ya taziye ziyaretinde bulundu.
Ardından Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda esnafla buluşan Kemal Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, Bütün esnaf kardeşlerimin bu süreçte çok büyük sıkıntı yaşadığını biliyorum. En baştan itibaren hiç kimseyi suçlamadan nelerin yapılması gerektiğini anlattım. Karar alındı bütün işyerleri kapandı ama esnaf kardeşim gelir elde edecek mi? Hayır. Sosyal devlet bizim anayasamızda değiştirilmesi teklif edilemeyen yasanın içinde yer alıyor. Sosyal devlet fakirin, garibanın yanında olan devlet demektir. Sosyal devlet budur. Esnafın bir artısı daha var. Anayasa da esnaflarla ilgili özel bir düzenleme var. Sanayici, turizmci için yok. Esnafın korunması için anayasa özel bir düzenleme yapmış. Yani bir anlamda devlet dediğimiz kurumun ana omurgasını esnaf oluşturuyor. Bütün coğrafyada esnaf vardır diye konuştu.
Esnafın ahi evran kültürü, dayanışma kültürü olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, Komşusu gelir elde etmiyorsa onun da gelir elde edebilmesi için özel bir çalışma vardır. Esnaf devletin orta direğidir. Bu süreçte esnafın hangi sorunu çözüldü? Şunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Pandemide yaşadığımız süre içerisinde esnafın hiçbir sorunu çözülemedi. Bankalarda krediler falan zaten verildi. Aldığınız kredilerin faizi silindiyse veya faizsiz kredi verildiyse evet devlet yardım yaptı derim. Sadece size borç verdi ve karşılığında faiz alacak. Dükkanı kapatmasına haklı diyorum ama yardım yapmamasına haksız diyorum. Sosyal devlet nerede çıkacak? Esnaf dükkanı kapatıyorsa esnafa kira yardımı yapacak. Diğer ülkelerde nasıl oldu. Benim dediğim gibi oldu. Bu aynı zamanda devletle vatandaş arasında ciddi bir güvenin doğması demektir. Ama güvensizlik oluştu ifadelerini kullandı.
Bir esnafın kendisine, Ben devlete 40 yıldır vergi veriyorum ama 40 gün devlet bana bakamadı dediğini kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, esnaf bakanlığı da kurulması gerektiğini söyleyerek şunları kaydetti:
Eğer Türkiye'de esnaf gerçekten korunmak isteniyorsa, onun beklentilerini, onun sorunlarını dinlemek zorundayız. Benim konuştuğum esnaf arkadaşlarla ilgili bana şunu diyorlar; Bazen sorunumuz çıkıyor çözüme kavuşturamıyoruz. Bize hangi bakanlık bakıyor diyorlar. Bu ülkede hep diyorum esnaf bakanlığının kesinlikle kurulması lazım. Sanayicinin, turizmcinin bakanlığı var. Sorunları oldu mu derdini anlatacağı makam var. Esnafın derdini anlatacak makam yok. Bunu kurmak çok mu zor. Anayasa da esnaf korunacak diyorlar ama koruyacak makam yok. Esnaf bakanlığı olacak ki esnafın makamı olsun. Bakın Halk Bankası neden kuruldu? O bankanın kuruluş gerekçesi esnafa destek vermektir. Halk Bankası esnaf bankası olmaktan çıkarıldı. 'Sicil Affı çıksın' dedik, teklif ettik ama çıkmadı şuana kadar. Cumhuriyet Halk Partisi'nin biraz mesafeli olduklarını biliyorum ama eğer siz var olan sorunlarınızı çözmek istiyorsanız oyunuzun rengini değiştireceksiniz. Bunu çok açık ve net söyleyeyim. Benim bir sahibim olsun diyorsanız, senin bir sahibin var. Cebini düşünmeyen, vatandaşı düşünen biri var. Siyaset köşeyi dönme yeri değildir. Bizim eksiğimiz, yanlışımız olabilir ama bu ülkede kim çalışıp, kim üretiyorsa helalinden başımızın üzerinde yeri vardır.
İstanbul Borsası'nın da yüzde 10'unun satıldığına değinen Kılıçdaroğlu, Hepiniz vergi veriyorsunuz, ödediğiniz vergiler nereye gitti. İstanbul Borsası'nın yüzde 10'unu ne kadara sattık kimse bilmiyor. 600 milletvekili de bilmiyor. Satıyorsunuz güzel ama ihale yaptılar mı? Yapmadılar. Belki başka ülke daha yüksek fiyat verecekti. Siz bu soruyu sormazsanız, sorunun cevabını vermeyen bir hükümete verdiğiniz oy haram oydur. Sizin fakir, fukaraya sahip çıkmanız lazım. Vatandaştan vergi aldım, şuraya harcadım, şurayı özelleştirip buraya harcadım deyip açıklama yapmalı. Birlikte, beraber sesimizi yükseltmek zorundayız. Vergi veriyorsunuz nereye gidiyor bu para? Siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ekonomik olarak Londra'da ki bir avuç tefeciye teslim edildiğini biliyor musunuz. 18 yılda dışarıya 178 milyar dolar ödenen dış vergi. Bu eski rakam. Yeni rakamlar çıkarsa onu da söylerim. Bu kimin parasıyla ödendi, sizin paranızla. Allah'ın verdiği en değerli hazine akıldır. O nedenle aklımızı çalıştıracağız şeklinde konuştu.
Stopaj vergisinin de kalkması gerektiğini anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, Stopaj vergisinin kalkması lazım. Sizin stopaj vergisiyle ne işiniz var. Kaldırın dedik, kaldırmadılar. Her yeri kapattılar, kapatın tamam ama orada çalışan işçiler var. Oradakilerin hepsi günlük yaşayan kişiler. Öyle büyük sermayeler oralarda yok zaten. Yanınızda çalışan kişiye dükkanı kapatıp eve gönderdik, o adam nasıl geçinecek. Bu adama sahip çıkması gerek kim? Sosyal devlet. Nerede bu sosyal devlet. Benim açlığımı gidermek zorunda. Bu coğrafyada hiçbir çocuk yatağa aç girmemeli. Eğer bir çocuk yatağa aç giriyorsa 83 milyon o gece uyumamalı. Az veya çok herkesin karnının doyması lazım. Para yok diyorsanız eğer para var. İşsizlik Sigortası Fonu var. O paralar nerede. Biliyor musunuz? Kimse bilmiyor. O işsiz kalanın garantisiydi. Kendi kumbarasıydı. Oradan bir miktar ödediler başka ödemediler. Dükkanı kapatıp işçiyi eve gönderip sahip çıkmıyorsan orada sosyal devlet yoktur ifadelerini kullandı.
2020'nin ilk 10 ayında 665 milyar lira devletin para topladığını söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Devlet yurt dışından ayrıca 46 milyar lira borç para almış. Birde karşılıksız merkez bankasında 59 milyar lira para basmış. Bir de sattığı para 85 milyar dolar sattığı para var. 1 trilyon 891 milyar lira devlet ilk 10 ayda para kullanmış. Bu para nereye gitti. Hazineden karşılıksız yardım yapıldı. 1 trilyon 891 milyar lira para kullanacaksınız, 8 milyarını karşılıksız kullanacaksınız bunun da 2 milyarı ibandan toplanan para. Toplam karşılıksız yardım 8 milyar lira. Tefecilere ise 119 milyar 581 milyon lira faiz ödendi. Sizin para, vergi faizcilere gitti. Ayrıca binmediğimiz uçağa kalktığı havalimanın garantisi var. Oda 13 milyar lira. Esnafa karşılıksız verilen para ise 0 lira. Bakın bu bir siyası tercihtir. Parayı esnafa mı verelim, üreticiye mi, çiftçiye mi yoksa tefeciye mi verelim. Siyasi tercihte bulunanlar iktidardır. Çünkü ben kullanmıyorum parayı. Türkiye kan kaybediyor. Devletin bütün kurumlarını, şirketlerini sattılar. Nereye gitti para dedi.
Futbol karşılaşmalarının Katarlı bir firma tarafından yayınlandığını ancak onda da ödenen para da indirim yapıldığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, Futbol karşılaşmaları televizyondan yayınlanıyor bir Katar firması. 500 milyon dolar para verdi. Kimse itiraz etmedi. Sonra dolar artınca parayı ödemeyeceğim dedi ve mahkemeye bile verilmedi. 90 milyon dolar düştüler.
Yetmez dedi Katar firması. Doları, Türk Lirası'na 5,80 lira kur üzerinden çevirdiler. 1 Katar firmasına sağlanan 90 milyon doları esnafa verselerdi ne olurdu. Türkiye'nin bütün coğrafyasında esnaf Allah razı olsun derdi. 1 kişiye sağlanan imkanı yüzbinlerce kişiye sağlamıyorsunuz. Sizin bu tercihi görmeniz lazım. Her birinizin sorumlulukları var şeklinde konuştu.
Türkiye'ye yeni bir siyaset anlayışı kazandırmak istediğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, Yeni bir siyaset, ahlaklı bir siyaset anlayışını bu coğrafyaya getirmek istiyoruz. Ama bunu biz tek başımıza yapamayız. Beraber yapacağız. Kul hakkı yemek en büyük günahsa, en büyük günahı işleyene oy vermeyeceksiniz. İşin doğasında da, ahlakında da, inancımızda da bu vardır. Ben esnafı düşünüyorum, esnaf beni düşünmüyorsa bir sorunumuz vardır. Orada da kabahat esnafta değil, bizdedir. Biz belki esnafı samimi olarak dinleseydi bugün bu tablo olmazdı. Bir sorun varsa nasıl çözüleceğini toplumun önüne koyuyoruz dedi.
Toplantının geri kalanı basına kapalı devam etti.