Adana'da orakla hasat
Adana'nın Kozan ilçesine bağlı 700 rakımlı Karanebili Mahallesi'nde çiftçiler, buğday hasadını orakla sürdürüyor. Çiftçiler teknolojiden uzak bilek gücü ve alın teri ile kışlık mahsullerini hasat ediyor.
01 Haziran 2020 - 10:03
Anadolu'da ilk uygarlıklardan beri kullanılan ilk tarım aletlerinden olan orak ve ellik ile günün ilk ışıklarında tarlalarına gelen köyün sakinleri akşam gün batımına kadar tarlada mesai yapıyor.
Karanebili Mahallesi'nde Toros dağları eteklerinde bulunan sarp arazide ekmek mücadelesi veren çiftçiler ilk tarım aletleri olan orak ve ellikleri ile teknolojiye meydan okurken, köyden kentlere göçün engellenmesi için çiftçilerin daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade ettiler.
21. yüzyılda hala köylerinde imece usulü buğday hasadını köy sakinleri ile bir araya gelerek yaptıklarını söyleyen Mustafa Karanfiloğlu, yüzyıllık geleneği köylerinde sürdürdüklerini belirtti. Arazinin sarp ve yamaç, yolların bozuk olduğunu söyleyen Karanfiloğlu, "El emeği olduğu için çok zor. Teknoloji buraya uyum sağlamıyor. İmece usulü kışlık yiyeceğimiz karşılamak için çalışıyoruz. Sabah gün doğunca geliyoruz ve gün batımına kadar çalışıyoruz" dedi.
Genç çiftçilerden Faruk Yiğenoğlu ise, "Köyümüzün buğday ve narı meşhurdur. Yaklaşık 750 rakım. Bu geleneğin 500 yıla dayandığı söyleniyor. Atalarımızdan kalan ve biz de bu geleneği sürdürmeye çalışıyoruz. Ellik ve orak kullanıyoruz. Deste yığın haline getiriyoruz. Bayanlarımız desteleri yığın haline getiriyor sonra sap ve samandan buğdayı ayırıyoruz. Şu an 50 hane var köyümüzde. Köyümüzde imece usulü hasat yapılıyor ve komşu komşunun külüne muhtaçtır anlayışı ile bir aradayız. Fazlasını Kozan'da hububatçılara veriyoruz" diye konuştu.
Karanebili Mahallesi'nde Toros dağları eteklerinde bulunan sarp arazide ekmek mücadelesi veren çiftçiler ilk tarım aletleri olan orak ve ellikleri ile teknolojiye meydan okurken, köyden kentlere göçün engellenmesi için çiftçilerin daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade ettiler.
21. yüzyılda hala köylerinde imece usulü buğday hasadını köy sakinleri ile bir araya gelerek yaptıklarını söyleyen Mustafa Karanfiloğlu, yüzyıllık geleneği köylerinde sürdürdüklerini belirtti. Arazinin sarp ve yamaç, yolların bozuk olduğunu söyleyen Karanfiloğlu, "El emeği olduğu için çok zor. Teknoloji buraya uyum sağlamıyor. İmece usulü kışlık yiyeceğimiz karşılamak için çalışıyoruz. Sabah gün doğunca geliyoruz ve gün batımına kadar çalışıyoruz" dedi.
Genç çiftçilerden Faruk Yiğenoğlu ise, "Köyümüzün buğday ve narı meşhurdur. Yaklaşık 750 rakım. Bu geleneğin 500 yıla dayandığı söyleniyor. Atalarımızdan kalan ve biz de bu geleneği sürdürmeye çalışıyoruz. Ellik ve orak kullanıyoruz. Deste yığın haline getiriyoruz. Bayanlarımız desteleri yığın haline getiriyor sonra sap ve samandan buğdayı ayırıyoruz. Şu an 50 hane var köyümüzde. Köyümüzde imece usulü hasat yapılıyor ve komşu komşunun külüne muhtaçtır anlayışı ile bir aradayız. Fazlasını Kozan'da hububatçılara veriyoruz" diye konuştu.
FACEBOOK YORUMLAR